






MÜZİK TARİHİNDE HER ANLAMDA ÖNCÜ OLAN GRUPLAR VARDIR, YAPTIKLARI ZAMANSIZDIR, ALBÜMLERİ DOLU DOLUDUR; PARÇALAR AYRI BİR DÜNYA, ENSTRÜMANLAR CANLI BİR VARLIK, BEDENLER BAĞIMSIZ BİR AYGITTIR...
Müzikal anlamda verimliliğin çeşitlendiği, avangart bir duruşun gruplara sirayet ettiği, enstrümanlarda yeniliklerin denendiği, elektroniğin fenomenleştiği 80’li yıllarda Fransa’dan çıkmış bir grup şu an bile müziğiyle ayaktadır: Les Rita Mitsouko!
Grubun ismi sanki tek bir şahısmış gibi kulağa gelse de başındaki “les” artikeli çoğul anlamını katar. Les Rita Mitsouko, Catherine Ringer ve Fred Chichin tarafından 1980 yılında kurulan ve yalnızca iki kişiden oluşan bir elektro-pop-rock grubudur. Aslında biraz da tarzların karışımıdır. Ama her parçada bambaşka bir şeyle de karşılaşılmaz. Onları en çok etkileyen isimler arasında ise Roxy Music, Iggy Pop, David Bowie ve özellikle de Sparks yer alır.
Catherine Ringer ve Fred Chichin, Paris’te 1979 yılında, Ringer’in rol aldığı Sitüasyonist bir oyunun setinde tanışırlar. İsimlerinin hikâyesiyse ilginçtir: Sparks’ın Kimono My House albümüne gönderme yapar. Ama bir yandan da Rita isminin Latin bir tınısı vardır (birlikte çalıştıkları koreograf Marcia Moretto’nun etkisidir belki de…). Mitsouko da, “mystery”nin (gizem) Japoncaya uyarlanması olarak düşünülebilir.
İLK BOMBA: MARCIA BAILA
Kendi isimlerini verdikleri ilk albüm 1984 yılında çıkar. Bu albümdeki bomba parça “Marcia Baila” ile listelere girerek tanınırlar. Parça, genç yaşta kansere yenik düşen, Catherine Ringer’nin birlikte dans çalışmaları yaptığı dansçı ve koreograf Marcia Moretto’ya adanmıştır. Tiyatro ve sahne sanatları gibi alanlardan beslenen Catherine Ringer ve Fred Chichin’in her konseri doğal olarak bir performansa dönüşür. “Marcia Baila” videosu âdeta bir manifestodur. Albümde kimi parçalar French Cold Wave’e da flexi pop olarak adlandırılan, synthesizer’ın öne çıktığı, ağır tempo ilerleyen türe yakındır. O dönemin müzik kimyası düşünülürse yadırganmaz. Catherine Ringer’nin “Marcia Baila” klibinde giydiği Jean Paul Gautier tasarımı olan büstiyeri daha sonra Madonna çalar ve kendisine mal eder. Her zaman olduğu gibi Madonna’nın payına çalmak düşer.
SARHOŞLUK GECESİ
Grup o kadar beğeni toplar ki, ikinci albüm The No Comprendo çalışmasına başladığı zaman Jean-Luc Goddard grubun hazırlık aşamasını filme çekmeyi önerir. Ve hem ev hem de stüdyo olarak kullandıkları evlerine set kurulur. Soigne Ta Droite (Sağına Dikkat Et şeklinde Türkçeye çevrilebilir) ismi verilen film 1987 yılında piyasaya çıkar. Bu albümün prodüksiyonunu Tony Visconti ile çalışırlar. Tony Visconti, T-Rex, David Bowie gibi isimlerle çalışmış önemli bir prodüktördür. İlk albümden itibaren hem Fransızca hem İngilizce söyleyen grubun bu albümde ismine “Les” artikeli eklenir. Çünkü diğer türlü Catherine Dinger’in adı ve soyadıymış gibi bir algı yaratır. Açılış parçası “Les histoires d'A” albümün ne kadar ateşli olabileceğini gösterir. “Andy” çığlık çığlığa bir parçadır âdeta. “C’est Comme Ça” albümün önemli parçalarındandır. Fakat en bomba parça, sona bıraktıkları “Nuit d'ivresse”... “Sarhoşluk gecesi” olarak çevrilebilecek şarkıda birçok içki ismi sayılıp onlarla birlikte iyi gidebilecek alkolsüz içecek isimleri verilir. Bu, tamamen içkilere adanan şarkıyı içerken dinlemek, Türkiye’nin bu alkol yasağı döneminde yapılabilecek en güzel tepki olabilir.
BOMBALAR ARDI ARDINA PATLAR
Üçüncü albüm Marc&Robert, grubun yakın arkadaşları aynı zamanda müzisyen Marc ANCIAUX ve Robert BASARTE’ın isimlerinin baş harfinden oluşur. Bu albüm de, grubun hayranı oluğu Sparks’ın etkisi altındadır. Hattâ, albümün açılış parçası “Hip Kit”, Sparks ile birlikte seslendirilmiştir. “Singing In The Shower Tongiht” ve “Live In Las Vegas”da yine Sparks ile birlikte çalışılmıştır. Bu albüm de yine adrenalini yüksek, eğlence dozu tavan yapmış, müzikalitesi hayran bırakacak türde bir albümdür. Albümün single’ları Avrupa’da yayınlanmaya başladığı anda dikkat çekmiş. Albümün ağır tempo parçalarından “Mandolino City”, Fransız şansonlarıyla gruba özgü çığlıkların müthiş bir karışımı gibidir. “Le Petit Train”, yaptıkları Hindistan ziyaretinin izlerini taşır. Parçanın klibi, Les Rita Mitsouko’ya özgü avangart ile Bollywood’un sentezi gibidir. Grup sürekli olarak farklı müzikal tını arayışını sürdürür. Bir anlamda her farklı tür onu besler.
Sırasıyla System D, Cool Frénésie, La Femme Trombone birbirini izleyen albümlerdir. Her biri için yorum yapmak insanın yüreğini tüketebilir. Fakat 2005 yılında hem Fransızca hem de İngilizce olarak çıkan yedinci albüm Variéty, hiçbir parçanın ıskalanmadığı, tüm albümün son derece eğlenceli olduğu, hattâ müziğin bu derece zevk verebileceğini düşündürten, aynı zamanda duygusal, onaran, mutluluk veren ve insanın tüm bu nedenlerden dolayı takdir ettiği bir albümdür.
BİR KALBİN YARISI DÜŞER
2007 yılının Kasım ayında Red Chichin kanserden hayatını kaybeder. Yeni arayışların başında olan grup böylece afallar. Bu bir anlamda, Les Rita Mitsouko efsanesinin de sonudur. Catherine Ringer, bir volkan olarak patlamaya devam etse de, Les Rita Mitsouko yedi albümlük arşiviyle, müziğin atar damarlarından birisi olmaya her anlamda devam edecektir.
Bize düşen, Catherine Ringer’i yakın markaja almak ve eski albümleri dinlemektir.