Bantmag

REPLİKAS, HAYRANLARI İÇİN ÇOK ÖNEMLİ BİR YERE SAHİP OLACAK BİR KUTU SET İLE KARŞIMIZA ÇIKTI…

 

Grubun diskografisinin ilk iki albümü olan Köledoyuran ve Dadaruhi'nin remastered hâllerinin yanısıra grubun büyük kısmını canlı olarak kaydettiği enstrümantal şarkılardan oluşan EP No.1'den oluşan Box Set mayıs ayında raflardaki yerini aldı. Grubun hem geçmişine hem de bugününe ışık tutan Box Set'in şerefine biz de Replikas'a bazı sorular yönelttik.

 

Box Set’in fikri ilk olarak nasıl ortaya çıktı?

Köledoyuran’ın remastering’ini yaptığımızda ses kalitesindeki artış bizi epey heyecanlandırmıştı, aslında o zamandan beri aklımızda olan bir projeydi Dadaruhi’nin de bu şekilde yeniden ele alınması. Menajerimiz Ulaş Şalgam ile Bülent Forta’nın bir sohbeti esnasında kutu set fikri ortaya çıktı, Dadaruhi’nin 10. yılı olması ve bir de bu zamanın EP No.1’in prodüksiyon sürecine denk gelmesi ile de içeriği şekillenmiş oldu. Box Set’i satın alan dinleyicilerimize eski iki albümün remastered versiyonları yanında yeni parçalar sunmak da tamamlayıcı bir unsur oldu.

 

Köledoyuran ve Dadaruhi albümlerinin remastered versiyonlarını yapmak konusunda uzun zamandır istekli olduğunuzu biliyorum. Dinleyicilerinizden ne gibi geri dönüşler oldu albümlerin yeniden cilalanmış hallerine?

Henüz çok yeni ama eski versiyonlarıyla karşılaştırıp, sound farkını net bir şekilde algıladığını belirtenler oldu. Bizim için önemli olan tüm diskografimizi geleceğe elimizden geldiği kadar iyi bir şekilde aktarabilmek.

 

Haziranın ilk günlerde Dadaruhi Tribute albümü de yayınlanıyor. Sizce ilk iki albüm Replikas diskografisinde nasıl bir yere sahip? Bugün o albümleri dinlediğinizde neler hissediyorsunuz?

Grubun ürettikleri içerisinde bu iki albümün duruşunu, dinleyicilerin ve kritiklerin yapması çok daha sağlıklı olacaktır. Bizim için paha biçilemez bir öğrenme süreci olduğu kadar, bir yandan da nereye gideceğimizi belirlediğimiz albümler oldular. Bir yandan müzikal olarak da, kayıt estetiğine bakış olarak da birbirinden oldukça farklı albümler. Bu da Replikas’ın kalıcı özelliklerinden birini gösteriyor diyebiliriz.

 

Box Set'te yer alan yeni EP'niz tamamı enstrümantal şarkılardan oluşuyor. Biraz bu EP'nin hazırlık sürecinden bahseder misiniz? Şarkı yazımı nasıldı?

Bu albüm biraz daha laboratuvar ortamında şekillendi diyebiliriz. Elimizde oldukça basit (primitif) denebilecek fikirler vardı. Bazıları demo olarak kaydedilmiş, bazıları yıllar önce bir doğaçlamanın kaydından kotarılmış birçok malzemeyi ele alıp düzenlemeye başladık. Zerre’de stüdyo ortamından uzaklaşmayı bir format olarak benimsemiştik, bunda tam tersi kendimizi stüdyoya kapattık. Şarkılar da kaydederken son hallerine ulaştı.

 

EP'yi Box Set dışında ayrıca bir albüm olarak yayınlamıyorsunuz. Ama internetten edinilebiliyor. EP'nin isminin EP no.1 olduğunu düşünecek olursak bundan sonrakiler için de tercihiniz internet mi olacak?

Albümlerimizi fiziksel medyalarda sunmayı hâlâ tercih ediyoruz. Elbette bunu sağlayabilmek gittikçe zorlaşıyor. Albümlerin özenerek tasarlanmış kapaklarıyla, insanların ellerinde tuttukları anlarla çok daha değerli olduğunu düşünüyoruz. Bunun devamı için elimizden geleni yapacağız. Şimdiden bir şey demek çok zor.

 

EP'deki şarkıların hepsinin ismi bir şehir ismi. Bunlar şarkı yazım aşamalarında ilham aldığınız şehirler mi yoksa şarkılar bittikten sonra kafanızda bir eşleştirme mi oldu?

”Kyzyl” (Tuva’nın başkenti, ki oradaki espri de şarkıyı oluşturduğumuz dem sesinin bir Tuva şarkısından alınmış oluşu) ve “Altyn- Köl” (buradaysa parçanın yarattığı atmosfere uygun bir bölge seçildi) dışında şarkılar ismini verdiğimiz şehirlerde ortaya çıktı. Parçaları çalarak, doğaçlayarak stüdyoda şekillendirdiğimiz için, yeni isimler bularak farklı anlamlar ortaya çıkmasını istemedik. Şehirlerin kendileri bir tema oluşturdu ya da temaya, konsept oluşturmaya yönelik bir çaba içine girmeden şarkıları sunmayı denedik diyebiliriz.

 

EP henüz yayınlanmadan konserlerde şarkıları çalmaya başlamıştınız, hatta bu EP'yi çaldığınız özel bir konser bile verdiniz. Büyük kısmı canlı kaydedilen albümü canlı çalarken nasıl hissettiniz?

Her albüm için geçerlidir; stüdyo sürecinden sonra şarkıları sahneye, seyirci önüne taşımak oldukça değişik bir deneyimdir. Bir anlamda şarkılar hayatlarına sahnede devam ederler. Bunun zorluklarını bilerek çalmaya başladık ve birkaç konser sonunda tam olarak sonunda ısındık diyebiliriz.

 

Son zamanlarda hiç yayınlanmamış bazı kayıtlarınızı kendi Soundcloud hesabınızdan yayınlamaya başladınız. O arşivlerden yeniden şekil verilecek, kullanılacak materyaller çıkacak mı?

Çoğu unuttuğumuz şeylerdi. Arşivleri tarayınca bizi çok şaşırttılar. Birkaç tanesini konserlerde çalmaya başladık. Albüm sürecinde bu materyallerden şarkı yapar mıyız, henüz emin değiliz ama EP No.1 gibi daha açık ve stüdyoda şekillendirdiğimiz kayıtlara dönüşebilirler.

 

Yakın gelecekte Replikas için ne gibi planlar görünüyor?

Elbette yeni bir albüm yapmak ve konserlere devam etmek gibi iki adet klasik temennimiz var. Ek olarak neler olur biz de göreceğiz.