Konu “dergi” olunca bizim bünyeler hâliyle biraz hassaslaşıyor. Hele eşi benzeri olmayan, çaba sarf etmeden hakkında bilgi edinemeyeceğiniz konuları sayfalarına taşıyan, bununla da yetinmeyip tasarımıyla da kalpleri çalabilen, yazar ve katılımcı kadrosuyla vayst dedirten bir dergi mevzubahis olunca bizim kalp atışlarımız hızlanıyor.
Bu yılın bizim için en güzel haberlerinden biri de Arthur’un geri dönüşüydü. Arthur “kimdir” değil, “nedir” aslında. Zira o bir dergi. 2002’den beri Amerika’da ortalıkta olan, ilk sayısında Arthur C. Clarke ile röportajın yer aldığı, içindeki illüstrasyonları Alan Moore’un yaptığı, Thurston Moore’un katılımcısı olduğu bir dergi, Arthur. 4 yıldır çeşitli sebeplerden basılamayan ama 22 Aralık 2012 tarihi itibariyle geri döndüğü için de bizi ziyadesiyle heyecanlandıran ve bu satırları yazmaya iten bir dergi kendisi.
Sayfalarında noise, psikedelik, folk ve deneysel müziklere, çizgi romana, edebiyata, bilim kurguya yer veren dergimiz tartışmasız basılı anlamda, bağımsız dergiciliğin bayrağını taşıyan ender yayınlardan. Evet bu dergiyi Türkiye’deki kitapçılarda bulmak imkânsız ama bizden çok uzakta olduğu anlamına gelmiyor bu. Sitelerine girip dergiyi satın alabilir ve adresinize göndertebilirsiniz. Bu size 20 liraya patlayacak… İnternette elinizi kolunuzu sallayarak gezinirken karşınıza çıkmayacak bilgiler, keşifler ve isimlerle dolu bir yayın için hiç de pahalı bir bedel olmadığını düşünüyoruz biz. Ve iki dergici olarak Arthur dergisinin dönüşünü sizlerle paylaşmaktan pek keyif alıyoruz doğrusu.