Bantmag

1.BEASTS OF THE SOUTHERN WILD

YAZI MELİKŞAH ALTUNTAŞ

İLLÜSTRASYON SADİ GÜRAN

 

SON YILLARIN EN ORTALAMA FİLMLERLE OLDU YILIYDI HERHALDE 2012... ELBETTE YİNE ÇOK SAYIDA İYİ FİLM VARDI ORTALIKTA AMA HERKESİN İÇİNE SİNEN YA DA GERÇEKTEN HEYECAN VERİCİ BİR “YILIN FİLMİ” BULMAKTA EPEY ZORLANDIĞIMIZ BİR YIL OLDUĞUNU İTİRAF ETMEK ZORUNDAYIZ...

 

Yılın yerli yabancı hemen her eleştirmen ve gazete, dergi listesinde kendine 1 ya da 2 numarada yer bulan The Master ve Amour gibi filmler göz kamaştırıcı beyazperde tecrübeleri olmalarının yanısıra tanıdığımız ve genellikle bu çok sevdiğimiz yönetmenlerin kendi sinemaları ve kişisel tarihleri üzerinden değerlendirilen ve ona göre ölçülüp biçilen filmlerdi.

 

Diğer yandan yine bu yılın gözde filmlerinden biri ama aynı zamanda epey heyecan verici bir ilk film olan Beasts of the Southern Wild vardı karşımızda… Türkiye’de ilk kez Filmekimi’nde seyirci karşısına çıkan Benh Zeitlin imzalı bu kendine özgü film, hem özellikle senaryosunda birtakım ana akım ezberlere ve hikâye dönüşlerine yer vermekten çekinmiyor, hem de bunu yaparken mesken tuttuğu mekân, etrafında gezindiği yaşamlar ve özellikle başına buyruk rejisiyle son derece özgün ve sıradışı olmayı beceriyordu.

 

Kahramanı küçük bir çocuk olan, ve olup bitenleri onun sevimli ve kendine has dünyası üzerinden resmeden filmlerden sıkılmış olan seyircisini, 6 yaşındaki Hushpuppy’nin sarsak, özellikli hâle getirilmekten bilhassa kaçınılmış ve neredeyse belgesel bir gerçeklikle flört eden dünyasına hapsederek, örneğin The Fall’daki gibi epik bir düşsel karmaşaya bulaşmayan BOTSW, hikâyesindeki fantastik sinemanın alanına giren bazı olay ve durumları da kendi gerçekliği içinde eritmeyi başarıyordu… Yıl boyunca ödüllendirilmediği ya da anılmadığı festival veya ödül töreni kalmamış olan, Hushpuppy rolündeki Quvenzhané Wallis’in hayranlık uyandıran performansı da filmin yanısıra sonsuza dek hafızalarda yer edecek gibi görünüyor.

 

Özetle, izleyen hemen herkesi tatmin etmek konusunda bir sıkıntı çekmeyecek gibi görünen ve Bant Mag. ekibini son derece heyecanlandıran bu “ilk film”, kocaman duygu dünyası içine bizi hapsetmeyi başardı ve yönetmen Benh Zeitlin’in bundan sonraki işleriyle ilgili bizleri meraka gark etti. En önemlisi de şu kısır yılda göğsümüzü gere gere bu cümleyi kurabilmemizi sağladı: “İşte yılın filmi”!