Bantmag

35.HODEJEGERNE (HEADHUNTERS)

Norveç sinemasından çıkmış, ortalama sanat hırsızlarının komik macerası filmi gibi başlayan ve ilerledikçe kılık değiştirip açılan bu bol sürprizli gerilim, çok-katmanlı yapısı ve sürükleyici rejisiyle insanı her ânında heyecanlandıran bir seyirlik.

 

34.ATMEN (BREATHING)

Suyun altında nefesinizi ne kadar tutabilirsiniz bilmiyoruz ama insanın bu filmin etkisini üzerinden atabilmesi için epey derine dalması gerekiyor. Öfkesini mağrur bir cesaretle dizginlemeye çalışan genç kahramanının yürek burkan yolunu bulma hikâyesine kayıtsız kalabilmek imkânsız.

 

33.KONGEN AV BASTOY (KING OF DEVIL’S ISLAND)

Özellikle görüntü yönetimi ve başarılı rejisiyle öne çıkan bu dönem draması, özgürlük problematiğini Norveç’te karla kaplı bir adadaki ıslahevine taşıyor ve izleyicisini benzersiz bir mücadelenin orta yerine bırakıveriyordu.

 

32.BLANCANIEVES

Geçtiğimiz yılın gönülçeleni The Artist nasıl hak ettiğinden fazla övgü ve ödülü bir arada kucakladıysa, Pamuk Prenses’in bu siyah beyaz sessiz film formatındaki serbest uyarlama da bir o kadar hasıraltı edildi. Ancak hassas kalpler bu şaheseri keşfetmekte de gecikmedi.

 

31.THE MUPPETS

Muppet’ların olağanüstü dönüşüne hep birlikte tanıklık ettik ve bu bir buçuk saatlik maceradan öylesine memnun kaldık ki, filmin maharetleri ya da sevdiğimiz taraflarını saymak yerine, içimizden Oscar ödüllü “Man or Muppet” şarkısını mırıldanmayı tercih ediyoruz.

 

30.KILL LIST

Her ne kadar İngiliz yönetmen Ben Wheatley’in adını bugünlerde son filmi Sightseers’la anar olsak da, bu yılki İstanbul Film Festivali’nde seyirci karşısına çıkan bir önceki filmi Kill List’in, daha önce izlediğimiz hiçbir şeye benzemeyen, nevi şahsına münhasır bir gerilim filmi olduğunu hatırlatmak istedik.

 

29.KILLER JOE

William Friedkin durdu durdu öyle bir geri döndü ki, yaşımızdan başımızdan utandık. 70’lerinin sonlarına yaklaşmış olan Friedkin, insanı başından sonuna kadar koltuğuna mıhlayan gerçek bir “b filmi”yle karşımıza çıktı bu yıl. Bu filmden sonra KFC’den yemek sipariş etmeyi de iki kere düşünürsünüz artık…

 

28.THE PIRATES! BAND OF MISFITS

Chicken Run ve Wallace & Gromiy’nin yaratıcılarının bu pek şenlikli korsan macerası, yalnızca yılın en iyi stop-motion animasyonu değil, aynı zamanda yılın en başarılı İngiliz komedilerinden biri. Her saniyesinde kahkahalarla gülmek mümkün.

 

27.LIFE OF PI

Her yeni filmiyle izleyicisinin karşısına şaşırtıcı bir işle çıkmayı başaran Ang Lee, kırk yıl düşünsek kendisini yönetmen koltuğunda hayal edemeyeceğimiz bir filmle daha karşımızda ve bir kez daha çok başarılı.

 

26.KILLING THEM SOFTLY

İlk filmi Chopper’ın ardından çektiği The Assassination of Jesse James by the Coward Robert Ford’la kendisine hayran bırakan Andrew Dominik’in bir kez daha Brad Pitt’le işbirliği yaptığı bu “kirli Amerika” hikâyesi, parlak rejisiyle göz dolduruyor.

 

25.COSMOPOLIS

Cosmopolis tamamen bu dünyada yaşamın neye benzediği üzerine görsel (ve işitsel) bir deney ve bir arkadaşımın pek güzel dediği gibi en iyi yardımcı oyuncu ödülünü belki de filmin son 20 dakikasında Paul Giamatti’nin kafasına attığı havlu hak ediyor. Gözde Naiboğlu

 

24.CLOUD ATLAS

Eleştirmenlerin önemli ölçüde nefretini kazansa da seyirciyi ikiye bölen ve kendisine sağlam bir hayran kitlesi de edinen bu gelmiş geçmiş en pahalı bağımsız film, Wachowski kardeşlerin istediklerinde ne denli göz kamaştıran bir işçilik ortaya koyabileceklerini bir kez daha hatırlatırken, türler arasında gezinme ve her türün hakkını verme iddiasını da önemli ölçüde yerine getiriyor.

 

23.THE ANGEL’S SHARE

Ken Loach’un hâlâ küçücük ama epey tesirli hikâyelerle seyircisinin kalbini fethedebileceğinin bu en yeni kanıtı, küçük hırsızların küçük suçlarını, daha zengin hırsızların daha büyük vurgunlarının yanında görmezden gelmeyi seçiyor. 

 

22.THE CABIN IN THE WOODS

Lost’un çok sayıda bölümüne yazar ve yapımcı olarak imzasını atmış olan Drew Goddard’ın bu ilk uzun metrajlı filmi, belki de yılın en zekî ve en orijinal seyirlerinden birini huzurlarımıza getiriyor ve Goddard’ın adını bir kenara not etmemizi sağlıyordu.

 

21.TED

Family Guy başta olmak üzere, çok izlenen bazı animasyon dizilerinin yaratıcısı olan Seth MacFarlane’in yazarlık, yönetmenlik ve en çok da seslendirme konusundaki başarısını gözler önüne seren harika bir komedi filmi ve kesinlikle yılın en iyilerinden biri.