Bantmag

SAHTE - MEHMET ERTE
YAZI ERSAN ÜLDES

Bugün geldiği noktaya baktığımızda, roman sanatını nitelemeye aday sıfat “sahici” mi, yoksa “sahte” mi? Belki bunu en başından alıp bir daha düşünmek gerekecek. Nihayetinde her roman üretimi, bir tür yapmadır; önceki roman anlayışını yıkmaya veya farklı biçimde yeniden yapmaya çalışmaktır. Bu yanıyla roman sahtedir ve bunda gocunacak bir şey de yoktur. Kendi yapıtlarının bütünüyle orijinal olduğunu iddia etmek bu zamanda artık safdillik sayılmalıdır. Sahte, bu tür tartışmaları sorun eden okur ve yazarlar için ideal bir metin. Mizahî akıl yürütmeler ve mantığın sınırlarını zorlayan ironik ama disiplinli uslamlamalarla başından sonuna roman sanatını tartışan Sahte, günümüzde “iyi” hikâyeler anlatmanın, “sarsıcı” kurgular çatmanın, okurun kendisiyle özdeşleşeceği kahramanlar yaratmanın ve de sırlar, efsaneler, efsunlarla metni okunur, sürükler kılmanın roman dışı yanıyla eğleniyor ve salt adıyla bile bize roman sanatının ne olduğunu bir defa daha hatırlatıyor. Ancak romanda, bildik bir anlayışla tartışmanın somut bir yere vardığını ve metnin okurları şaşmaz bir duyguyla kuşattığını düşünmek yanlış olur. Çünkü bu tartışmanın salt yukarıda değinilen noktalarında kalmıyor metin ve her bölümde daha fazlasını vaat ediyor. Öyle ki son raddede işi kendini inkâr etme noktasına kadar vardırıyor. Bu inkâr, elbette romansal bir tavır olarak da okunmalıdır; çünkü roman olduğunu inkâr eden metinler, kendini baştan roman olarak pazarlayanlardan çoğunlukla daha romansaldır, denebilir.

 

Daha kaba bir biçimde ifade edersek, romanın işi, biraz da “roman”la alay etmektir. Romanın işi biraz da “roman”ın dışına çıkmaktır. Mehmet Erte’nin bu konuda oldukça başarılı olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Roman türünün geldiği noktayı, bugününü çok iyi kavramış, roman yazmanın hikâye anlatmanın çok ötesinde bir sanatsal eylem olduğunu bilen, hattâ roman sanatını kendi adına başka noktalara taşımaya çalışan bir metinle karşı karşıyayız. Mehmet Erte’nin Sahte’si, olaylar silsilesi, kurgu gösterisi ya da okur terapisi değil, “sahi”den roman okumak isteyenler için…