Bantmag

Şarkı yazım biçimleriyle, vokal melodileriyle yıllardır kafa karıştıran bir grup olan Animal Collective'in yeni albümünün de kafa karıştırması şaşırtıcı bir şey değil aslında. Benim için şaşırtıcı olan, grup üyelerinden Geologist'in hazırladığı bir mixtape. Grubu albümün hazırlık aşamasında en çok etkilediği iddia edilen 32 şarkılık listede bazı tanıdık isimler var ki, Brooklynli abilerimiz bu şarkılardan da etkilenerek Centipede Hz’i nasıl yapmışlar akıl erdirmek güç. Pink Floyd, We The People, Portishead ya da Silver Apples gibi isimlerin yanında aynı listede Ersen ve Selda'yı da görüyoruz. (Ersen'in “Kozan Dağı” ve Selda'nın “Yaz Gazeteci Yaz” şarkıları)

70'lerden Türk psikedelik örneklerinin Amerika ve Avrupa topraklarında son yıllarda çok fazlaca ilgi gördüğü bildiğimiz bir şey. 30 yıldır yayın hayatını sürdüren İngiliz müzik dergisi Wire, 2011 Aralık sayısıyla birlikte yayınladığı Turkish Psych toplamasında Bunalım, Moğollar, Edip Akbayram gibi isimlere ve bu isimlerle ilgili bilgilere yer vermesi bu ilgiyi kanıtlar nitelikte. Bunların yanı sıra Finders Keepers'ın Selda, Sublime Frequencies'in de Erkin Koray derlemeleri yayınladığını hatırlatmak gerek.

Yazının çıkış noktası olan kendi müziğinde bu dönemden etkilenen müzisyenlere dönmekte fayda var. Son Rock'n Coke'taki performansıyla İstanbul'da kendine hatırı sayılır bir hayran kitlesi oluşturan ve sık sık buraya gelip gitmeye başlayan Gaslamp Killer da Anadolu pop ve Türk psikedelisinden farklı şekilde etkilenen bir isim. Bu adamın burada bu kadar popüler olmasını pek anlamamakla birlikte biraz Grup Ses Beats dinlemesini rica ediyorum. Gaslamp Killer'ın kankası Gonjasufi'nin de Erkin Koray sample'larını izinsiz kullanmış olmasını da ayıplıyor ve kendisine Mos Def'in Selda sample'larıyla yaptığı “Supermagic”i örnek almasını tavsiye ediyorum. Gonja'ya göre çok daha popüler –ve tabiî ki daha sempatik– olan Mos Def'in “Supermagic”i bir sampling dersi niteliğinde olmasının yanında gerçekten orijinal bir yorum içeriyor.

Animal Collective'in mixtape'ini gördüğümde aklıma ilk gelen şeylerden biri de Moon Duo'nun 2010 tarihli ilk İstanbul ziyaretiydi. Yaptıkları röportajlarda Türk psikedelisine düşkünlüklerini hep vurgulayan ikili, “Bizi Barış Manço müzesine götür” dediğinde ben de ilk kez bu müzeyi görme fırsatı bulmuştum. Özetle, benim çok detaylıca bilmediğim, hattâ kimi zaman anlayamadığım ve bu topraklara ait bir dönemin yurt dışından bu kadar rağbet görüyor oluşu hoşuma gitmekle birlikte birçok soru işareti de doğuruyor. Söz konusu döneme ait “yeni” keşiflerimin benden önce başka kıtalardan benimle aynı yaş grubundan kişiler tarafından zaten biliniyor olmasını da “internet”, “küreselleşen dünya” gibi klasik sebeplere bağlayarak kaçabiliriz.

Not: Replikas'ın Anadolu pop yorumlarını içeren Biz Burada Yok İken albümü plak olarak yurtdışında basılacak.