Bantmag

DANİMARKALI GRUP EFTERKLANG, DÖRDÜNCÜ ALBÜMÜ “PIRAMIDA”YI EYLÜL AYININ SONLARINDA YAYINLADI…

 

Grup üyeleri Spitspergen adlı bir adada arayıp buldukları sesleri Piramida'da kullandılar. Albümün yayınlanmasının ardından hemen turneye başlayan grup, ilk olarak ABD'ye gitti. Grup üyelerinden Rasmus, sorularımızı Atlantik Okyanusu'nun üzerinde uçarken cevapladı.

 

 

Yeni albümünüz Piramida'nın kayıtlarını Kuzey Kutbu yakınlarındaki bir adada yaptınız. Piramida'nın tanıtım videolarında sizi yeni sesler bulmak için farklı şeyler yaparken görüyoruz. Bize biraz bu deneyimden bahsedebilir misiniz? Ada, Piramida'yı nasıl etkiledi?

 

Yeni bir albüme başlama kararını Spitsbergen'deki hayalet şehri (Kuzey Buz Denizi'nde, Kuzey Kutbu'na biraz yakın) ziyaret ettiğimizde almıştık. Bu macerayı başlangıç olarak kullanmak istiyorduk bu yüzden hepimizin aklında aynı referans ve başlangıç noktaları vardı. 9 gün boyunca oradaydık. 1000 sesten daha fazlasını topladık. Berlin'e döndüğümüzde bunların hepsi elektronik deneylere dönüştü ve bunlardan da davul, piyano, vokal gibi eklentiler türedi. Piramida adlı hayalet şehirde topladığımız sesler her şarkıda kullanıldı. Bazen doğrudan bazen de daha soyut şekillerde. Onları ritimler ve ambiyans sesler olarak kullandık ama genellikle melodik kısımları çaldığımız enstrümanlar olarak değerlendirdik.

 

 

Bildiğim kadarıyla orada çalışabilmek için Rus maden firmasından izin alırken bazı sorunlar yaşamışsınız. Onları bu konuda ikna etmeyi nasıl başardınız?

 

Onları hiçbir zaman ikna edemedik. Kendileriyle temasa geçmek imkânsızdı. Hayalet şehir, Rusya'ya bağlı bir maden firmasına ait. Onlara e-mail, fax, telefon aracılığıyla ulaşmaya çalıştık, hattâ Moskova'daki bir arkadaşımız onların ofisine giderek bize bir toplantı ayarlamaya çalıştı ve orada kayıt yapmak için hazırladığımız başvuruyu götürdü. Kesinlikle bir geri dönüş olmadı. 6 ay denedikten sonra, hayalet şehirde bir belgesel çekecek bir Alman televizyonundan bir e-mail aldık. Kampanyanın başındakilerle bir toplantı yapmışlar ve onlar da bizim başvurmuzdan bahsetmiş. Kendi televizyon belgesellerinde bizim de yer almamız konusunda çok isteklilerdi, biz de onların bu keşfine dâhil olduğumuz için çok şanslıydık. Yani onların iznini asla alamadık. Biz televizyoncularla birlikte oraya gittik ve o firma bizim ne yapıyor olduğumuzu asla anlayamayacak.

 

 

Piramida, önceki albümlerinize göre çok daha karanlık tınlıyor. Bu albümdeki atmosferi nasıl tanımlarsınız?

 

Bu albümde daha fazla boşluk olduğu ve bana ilk albümümüz Tripper There'i hatırlatan melankolik bir titreşimi olduğunu düşünüyorum. Bir boşluk hissi ve sanki Spitsbergen doğasında bir sahne gibi düzenlenmiş bir drama var. Zaman zaman albümde sürekli devam eden bir groove da var, ki bu da bizim müziğimiz için yeni bir şey.

 

 

Ekim ayında farklı orkestralar ve konuk müzisyenlerle birlikte Avrupa turnesine başlıyorsunuz. Bu soruları hazırladığım sırada da New York'ta Wordless Music Orchestra ile çalmak üzeresiniz. Ayrıca haziranda Avustralya'da Siouxsie and the Banshees'den Budgie ile turladınız.  Böyle farklı konserlere kendinizi nasıl adapte ediyorsunuz? Performanslarda büyük değişiklikler oluyor mu?

 

Bu müziğimizi farklı enstrüman kurulumlarıyla çalmak için çok fazla çalışmamızdan kaynaklanıyor, aynı zamanda bu çok fazla takdir ettiğimiz de bir şey. Farklı durumlar her zaman bize şarkılarla ilgili hep yeni şeyler öğretiyor. Özellikle orkestralarla birlikte çalmak, 6 kişilik sahne kurulumunda bazı kısımları nasıl değiştireceğimiz ya da geliştireceğimiz konusunda büyük ilham kaynağı oluyor.

 

 

Piramida, 4AD'den yayınladığınız ikinci albüm. Onlarla çalışmak nasıl?

 

4AD'de olmaktan mutluyuz. Harika bir etiket. Ondan önce çok daha küçük ama yine harika bir etiket olan The Leaf Label'daydık. 4AD'de özlediğim tek şey, daha çok küçük etiketlerde olan topluluk hissi.

 

 

Peki ya kendi etiketiniz olan Rumraket? Rumraket'ten yakın zamanda bir şeyler yayınlanacak mı?

 

Bir ara veriyoruz şu anda. Ama yeni Efterklang albümü tüm İskandinavya'da Rumraket'ten yayınlanacak.

 

 

Biliyorsunuz ki İstanbul'daki hayranlarınız geçtiğimiz yıllarda verdiğiniz konserlerden harika anıları var. Yakında buraya tekrar uğrayacak mısınız?

 

Bunu gerçekten umuyorum, her zaman İstanbul'da muhteşem zaman geçirdik ve bu planların şu an yapılıyor olduğunu biliyorum