Bantmag

BAŞLADIĞINDAN BERİ, ÇOK SIK UĞRANMAYAN, HIP HOP İLE INDIE’NİN KESİŞTİĞİ YERDE DOLANAN BİR GRUP; WHY?.

 

Her albümle biraz yön değiştiriyor, şarkı sözlerinde de çılgın hikâyelerle farkındalığın garip bir dengesinde oturuyor. Hip hop yönlerinden biraz uzaklaşan, 2009'da çıkan son albümleri Eskimo Snow'un ardından, şimdi de farklı soluktaki yeni şarkılarıyla tekrar aramızdalar. Gruptan Yoni Wolf'a Sod in the Seed adlı yeni EP'leri ve sonbaharda yayınlanacak olan Mumps, Etc. albümüyle ilgili sorularımızı sorduk.

 

WHY? her zaman janrların karışımından oluşuyordu, fakat Eskimo Snow'da rap ve hip hop biraz arka plana kaymıştı. “Sod in the Seed” şarkısında ise hem rap var, hem de şarkı oldukça yüksek bir tempoda ilerliyor. Bu yeni albüm Mumps, Etc.'dan da bekleyebileceğimiz bir şey mi? Bize yeni albümün soundundan biraz bahsedebilir misin?

Bence, Mumps, Etc.'nın sounduna yönelik, “Sod in the Seed”in (ve EP'nin geri kalanının) albümden bekleyebileceklerinize oldukça benzer olduğunu söyleyebilirim. Tüm bu şarkılar zaten aynı zaman diliminde yazılıp kaydedildi... Ve “Sod in the Seed” şarkısı albümde de yer alıyor.

 

Mumps, Etc. ismi nasıl aklına geldi?

Hmm... Albüm isimlerinin çoğunda olduğu gibi, bu da biraz kişisel bir metafor. Bu seferki belki çoğundan daha gerçekçi ama. Eskimo Snow ve Alopecia'nın aksine, bu başlık bayağı öncesinden aklıma geldi, sanırım ya kayıtlara başlamadan ya da tam başındayken.

 

Eğer seçmen gerekse, sence yeni albüm günün hangi saatine en uygun?

Bu zor bir soru. Bence sabahleyin koşuya falan çıkarken dinlenebilecek bir albüm. Ama aynı zamanda da geceleyin uyuyamadığında, bok gibi veya depresif hissettiğinde dinlenebilecek bir albüm.

 

Bu albümün yazım süreci nasıldı? Eskimo Snow ve Alopecia'daki şarkılar aynı zamanda kaydedildiği için ortada bir zaman aralığı var mıydı? Tekrar stüdyoya girmek istediğine ne zaman ve nasıl karar verdin?

Bu şarkıları Eskimo Snow ve Alopecia'yı bitirdikten kısa bir süre sonra, 2007'de yazmaya başladım. 19 şarkının her birinin de oldukça kapsamlı demolarını hazırladım. Demoları daha sonra Josiah, Doug ve (kayıt mühendisimiz) Brent'e yolladım ve onlar da şarkıları öğrenip, nasıl geliştirebileceğimize dair fikirlerle geldiler. Albümü de 2011'in bahar ve yaz aylarında Cincinnati ve Teksas'ta kaydettik, daha sonra da Atlanta'ya gidip Graham Marsh ile birlikte miksini yaptım.

 

Geçen yılın sonuna doğru yeni şarkıları görücüye çıkaracağınız, oturmalı bir turneye çıkacaktınız. Bize birazcık bunun arkasında yatan fikri ve albümün üzerindeki etkisini anlatabilir misin?

O turneye, Josiah ile beraber Nisan 2011'de bir “solo” Yoni Wolf turnesi yaptıktan sonra çıkmaya karar verdik. Turneyi, bizi tekrar yola koyacak ve yeni şarkıları daha içten bir ortamda sunabileceğimiz bir format olarak düşündük.

 

Bize Sod in the Seed ve Mumps, Etc. için kullandığınız kapak görsellerinden biraz bahsedebilir misin?

Sod in the Seed’de kullanılanlar genel olarak şarkının kendisinde bulunan ve EP'deki diğer şarkıların birkaçından alınan imgelerden yola çıkarak hazırlandı. Fotokopi dükkanındayken bir araya getirdiğim bir kolaj. Albüm için hazırlanan resimler ÇOK DAHA komplikeydi. Fikri ve düzenlenişi üzerinde aylarca çalıştım ve bir sürü insandan da yardım aldık. Gerçekten bir grup eforuydu ve hem görselin kendisiyle, hem de yardım eden herkesle ÇOK gurur duyuyorum.

 

Son olarak, bu aralar dinleyip beğendiğin gruplar var mı?

Şu anda gerçekten söylemem.