Bantmag

Sanırız bağımsız yayıncılık bugünlerde altın çağını Brooklyn'de yaşıyor. 3-5 sanatçı, 1-2 yazar ve birkaç editör bir baskı makinesinin etrafında toplandığı anda yeni bir bağımsız yayınevinin doğumu için gerekli kadro bir araya gelmiş sayılıyor. Gayet de iyi oluyor...

 

Neden olmasın ki? Büyük yayınevlerine, çok satanlara ve pahalı baskılara inat, mantar gibi biten bağımsız yayınevleri ismi büyüyecek veya hep küçük kalacak diye ayırt etmeden eli kalem, boya veya müzik aleti tutan herkese yarattıklarını - limitli de olsa  - dünyaya duyurma şansını veriyor. Üstelik bağımsız düşünmeye alışık, yerinde durmayan bu zihinler çeşitli alanlarda değişik  işler çevirerek yayınevinin misyonunu baskının ötesine taşıyor,  yerleşmiş kalıplardan bağımsız şekilde yeniden tanımlıyorlar. Hem de çoğu zaman politik bir duruş sergileyerek.

Birsong Collective & Micropress de aynen böyle bir yerden katılıyor bağımsız yayıncılık dünyasına. 2008'de Tommy Pico ve Daniel Portland'ın liderliğinde Brooklyn Willamsburg'de bir araya gelen bir takım katılımcı grubunun kurduğu Birdsong, dört ana amaç çevçevesinde kurgulanmış: sanatçılar, müzisyenler ve yazarlar arasındaki işbirliklerini süregelen bir atölye atmosferiyle desteklemek;  birbirlerini yaratıcı işler yapmak için desteklemek; ücretsiz ve halka açık etkinlikler düzenleyerek katılımcılara üretim sürecindeki işlerini sergileme imkanı yaratmak ve elbette sanatçıların içlerini düşük rakamlara, sık aralıklarla ve tekrar üretilmeye uygun şekilde yayınlamak.  

 

Birdsong bu amaçların dörtgeninde kendine ait bir dergi çıkartıyor, ücretsiz pek çok okuma, sergi, parti ve konser etkinlikleri düzenliyor, kendilerine ait olmayan ama ilgilerini çeken yayınlara, yazarlara ve sanatçılara dair hızlı işleyen bir blog tutuyor, her daldan isimle beş soruluk röportajlar yapıyor....  Pek yakında her birinde bir lokal sanatçı ile röportaj, bir yazardan okuma, ve yerel bir gruptan canlı bir performansın yer alacağı ücretsiz podcastler de yayınlamaya başlayacaklar.  Kısacası dur bir düşünelim değil her taşın altına girelim zihniyetiyle işleyen, işledikçe de ışıldayan bir oluşum Birdsong Collective & Micropress.

 

Hızlı ve durmaksızın işleyen bu ekibin tamamen dağınık ve apolitik bir zihniyeti olduğuna peşinen hüküm vermemek gerek. Zira Birdsong kolektifi içinde yer alan tüm katılımcıların feminizm, queer kültürü, sınıf bilinci, anti-ırkçılık ve kendin-yap-kültürü (ki bu sayımızda Nur Gürbüz'ün yazısıyla biz de değinmiş olduk bu akıma) üzerine teorik, pratik ve deneysel anlamda söylecekleri sözleri bulunuyor. Bu genel politik duruş yayınevinin etkinliklerine de yansıyor, feminist deneysel film festivalleri, kadın hakları yürüyüşleri, queer kültüre göndermeler yapan işlerden oluşan karma sergiler, çeşitli kar amacı gütmeyen sivil örgütler için düzenlenen partiler ile dile getirdiklerini eyleme de döküyorlar.

 

Lafın kısası bağımsız yayıncılığın altın çağında yükselmekte olan başkent Brooklyn'den çıkanlara  çok okunanlar listesinin haricinde neler olup bitiyor bilmek adında göz atmakta fayda var...  Bu kuşları gözetleme adresini merak edenler  ise birdsongmag.com sitesine uğrayabilirler.