Bantmag

ASIL SORUN “MERKEZ”

Alman sanayii ve ticareti 1990'lar boyunca rekabet gücünü hızla kaybetti. Bunda gelişmekte olan büyük ekonomilerin AB'ye ihracatlarının artması, Alman emek piyasasının ücret indirimleri karşısında direnmesi, Avrupa'nın çeper ülkelerinin kendi sanayilerini yeri geldiğinde kısmî de olsa ulusal paralarını değersizleştirerek koruyabilmeleri gibi bir dizi faktörün etkisi vardı. 2000'li yıların başında Almanya ekonomisi açık veriyordu. Cari işlemler, yani ülkeye giren ve çıkan paranın dengesi negatife yönelmişti. Oysa avroya geçişi takiben Alman ekonomisi kâr yapmaya başladı. 2007 yılında yüzde 7,7 fazla verdi. Bunda kuşkusuz şimdi yıkılmakta olan İspanya, Portekiz, İrlanda ve Yunanistan'a artık avronun garantisiyle yapılmaya başlanan ihracatın ve Schröder hükümetinin 2002 yılında gerçekleştirdiği “reformlarla” emek piyasasını ucuzlatmasının rolü vardı. Ancak başrolde Alman bankaları yer aldı. Başta Deutsche Bank ve daha sonra devlet yardımlarıyla kurtarılacak Kommerzbank, Alman Merkez Bankası'nı model alan Avrupa Merkez Bankası'ndan neredeyse sıfır faizle kredi alıp bunu İspanya, İrlanda, Doğu Avrupa ülkelerine, finansal piyasalara, özellikle de emlak piyasasına zerk ettiler. Kısa dönemde, İspanya'da mortgage piyasasının yarısını yöneten yerel banka “Caja”larla yaptıkları ortaklıklar genişledi. Nüfusu dört buçuk milyon olan İrlanda gibi bir küçük ülkede yaklaşık 500 bin konut yapılırken yaratılan menkul kıymetlere yatırım yine bu bankalardan geldi. Piyasa yükselirken sorun yoktu. Ancak piyasa 2009’da çöktüğünde İrlanda'da (finansal kâğıtlar hâline getirilmiş ve satılamamış) evlerin fiyatları yüzde 65 düştü. İrlanda'daki tüm borç millî gelirin yüzde 860'ına fırladı. Bunun en az yüzde 600'ü bankalara aitti. İspanya'da denetim mekanizmalarının da bilinçli gevşekliğinden an itibariyle düşüşün “sadece” yüzde 25 olduğu beyan ediliyor. İrlanda'daki kadar bir düşüşün yakın gelecekte gerçekleşmesi de beklentiler arasında. İspanya'da salt mortgage temelli ve türevi borçların en azından 800 milyar avro olduğu tahmin ediliyor. “Tahmin ediliyor”, zira Avrupa bankacılık sistemini denetleyen yetkin bir kurumsal mekanizma mevcut değil.

 

TROIKA’nın salık verdiği “çıkış” ise yine gırtlak sıkma politikaları, sosyal hizmetlerde kesinti, kamu çalışanlarının sayısının azaltılması, maaşların düşürülmesi. İspanya'da sahne gerçekten de trajikomik. Bir önceki (sözde) sosyalist hükümet PSOE bankacılık sistemini ayakta tutmak için 7 Caja'ya 23,5 milyar avro aktarırken bu parayı sağlık ve eğitim sisteminden hortumlamıştı. Seçildikten sonraki 7 ay içinde verdiği tüm sözleri yerle yeksan eden muhafazakâr parti PP ise Avrupa Birliği yardım fonundan (EFSF) alacağı 100 milyar avro karşılığında (ki İspanya bu fona katkı yapan ülkelerden biri) gırtlak sıkmaya dört elle devam ediyor. Hepsi halkın yaşam standartlarını berhava edecek ve 65 milyar avro tutarındaki yeni önlemler temmuz ayında, yardım paketiyle aynı hafta açıklandı.

 

Başta sadece İspanya'da (yine tahminî) 240 milyar avro değerinde menkul kıymetleri bulunan Alman bankaları olmak üzere, finansal kurumların şiddetle desteklediği bu “önlemlerin” sonuç vermeyeceği aşikâr. En güzel kanıtı da Avrupa Merkez Bankası'nca son bir senede bankalara zerk edilen yaklaşık yarım trilyon avronun bankalarca gerisin geriye AMB'ye yatırılması. Piyasada borç verebilecekleri, böylece faiz elde edebilecekleri kurum ve kişi bulunamıyor. Borçların özellikle şu ana kadar TROIKA ile anlaşma yapan İrlanda, İspanya, Portekiz, Yunanistan gibi ülkelerde döndürülmesi de imkânsız. Zira halkın tüketim gücü azalırken, somut üretime dair hiçbir adım atılmadı. Böylece bu ülke ekonomileri uçsuz bucaksız bir küçülme sürecine girdiler. Onlar tüketmedikçe de ihracat ve finansal varlıkların değerleri düşüşe devam edecek. Yani yakın zamanda kriz Almanya'yı olanca gücüyle vuracak. Peki bu çarpık Avrupa tablosu ortaya çıkmadan önlenemez miydi? Krizin somut aktörleri kimler? Gelin önce Yunanistan örneğine bir daha uğrayıp oynanan kumarın yapı taşlarına bakalım. Bunu yaparken, sorumlu aktörler de su yüzüne çıkıyor.  (Devam -->)