Bantmag

1926 – 2012
İLHAN MİMAROĞLU
YAZI EMRE KARACAOĞLU
19 TEMMUZ 2012 GECESİ HARBİYE AÇIKHAVA SAHNESİ’NDE, İLK İSTANBUL KONSERİNİ KAÇIRDIĞIM MORRISSEY’İN ŞARKILARIYLA MEST OLUYORDUM.

How Soon is Now?” ve “You’re the One For Me, Fatty”yi (“Bu iki şarkı ne alâka peki?” diye sormayın; seviyorum işte!) de çalmaları zevkimi katladı. Bir de “Last Night I Dreamt That Somebody Loved Me”yi duysam, konser için dileklerimin üçü de gerçekleşecekti... Ki çalındı da. Ama bir eksikle: Şarkının stüdyo kaydının başında yer alan minör tonlardaki yaklaşık iki dakikalık piyano introsuna eşlik eden bağırışlar (BBC’nin bir ses efektleri albümünde yer alan, madencilerin 1984-85 grevi esnasındaki bağırışları) yoktu. Morrissey’in turne klavyecisi Gustavo Manzur, şarkının girişinde farklı bir intro çalmıştı. Ama zaten aynı introyu da çalsa, o grevdeki bağırışlar olmadan aynı etkiyi asla yaratamazdı ki… Tam da işte o anda, konserden iki gün önce ölen, elektronik müziğin aksakalı İlhan Mimaroğlu’nu andım!

 

Cebinizden bir 20 TL çıkarıp arka yüzüne bakın: İlhan Mimaroğlu, resimdeki bıyıklı amcanın, yani Mimar Kemaleddin Bey’in oğludur. Ankara’da hukuk bölümünü bitirdikten sonra bursla Columbia Üniversitesi’nde müzikoloji ve kompozisyon okumaya Amerika’ya giden Mimaroğlu, daha sonra Atlatic Records’da prodüktörlük yapmaya kadar varacak olan müzikal kariyerine bu eğitimle başladı. Ama rüştünü asıl 1950’li yıllarda hâlâ emekleme döneminde olan elektronik müzikte ispatlayacaktı.

 

Amerikalı caz trompetçisi Freddie Hubbard’la 1971 yılında kaydettikleri “Sing Me a Song of Songmy” isimli savaş karşıtı albüm ise Mimaroğlu’nun icra ettiği elektronik müzik ile caz müziğin ustaca harmanlandığı deneysel bir albümdü. (Albümdeki bütün bestelerin Mimaroğlu’na ait olduğunu ve Arif Mardin’in de kayıtlarda org çalıp orkestra şefliği yaptığını hatırlatalım.) Fazıl Hüsnü Dağlarca şiirlerinden pasajlar, free jazz ve bolca musique concrète içeren albümdeki bu öğelerden birinin eksikliği ondan çok şey götürürdü. Albümdeki çoğu hissiyat (korku, gerilim ve hüzün başta olmak üzere) Mimaroğlu’nun kullandığı musique concrète sample’ları sayesinde tezahür eder. Aynı The Smiths’in yukarıda bahsi geçen şarkısında olduğu gibi.

 

Sanat evrenini kocaman bir balona benzetirsek, onun içinde elleriyle kollarıyla çeperleri iteleyen, oradan oraya tepinen ve dolayısıyla da hacmi genişleten kişiler deneysel sanatçılardır. Onların cesurca genişlettiği hacimden faydalanan sayısız sanatçı, onların sayesinde kendi seslerini bulurlar.

 

Mimaroğlu da dünya müziğine yön veren, birçok müzisyen ve dinleyicinin ufkunu açan bu tarz bir yenilikçi müzisyendi.