Bantmag

GEORGE LEWIS JR YA DA NAM-I DİĞER TWIN SHADOW, 2010 YILINDA “FORGET” ALBÜMÜYLE ÇIKAGELDİĞİNDE GAFİL AVLANDIK DOĞRUSU.

 

Belli bir dönemden veya türden etkilenmek çok olağandır da, bu etkileşimleri özgün bir şekilde ve ustaca kotarılmış olarak dinlemek hakikaten de hayranlık vericiydi. Minimal yapılı parçalarıyla Twin Shadow ilk dinleyişte ihtişamı belli olmayan ama ikinci seferde basit güzelliğiyle zihinleri ele geçiren bir albüm yaratmıştı.

 

Aradan geçen iki yılın ardından Twin Shadow bir kez daha karşımızda. Yine puslu seslerin ardından ama bu sefer sesi biraz daha yükselterek Confess ile yoluna devam ediyor. Biz de yine bir albümle birlikte kendisi tarafından alaşağı edilince zamanın geldiğini anladık ve kendisine sorularımızı yönelttik.

 

Forget adlı ilk albümün yayınlandıktan sonra seni ana akım medyada sıkça görmeye başladık. Bu kadar popüler olmak nasıl bir his?

Ellerinden geleni ardına koymasınlar.

 

Twin Shadow öncesinde müzikle ilgili ne yapıyordun? Birlikte çaldığın ilk grup nasıldı?

Boyz II Men’i ilk duyduğumdan beri hep şarkı söylemek istemişimdir. Bir ara punk ile ilgilenmeye başladım ve o zaman da bağırmayı kafaya koydum. Sonra tekrar şarkı söylemek istediğime karar verdim ve tam da bu aşamada Twin Shadow ortaya çıktı.

 

Confess adlı yeni albümünün kayıt aşaması ilk albümünkinden ne şekilde farklıydı?

Daha çok ekipmanım ve param ama daha az zamanım vardı.

 

Albümlerinin isimlerinin bir hikâyesi var mı? Neden “forget” ve “confess” gibi birer kelimeden ibaret tutuyorsun? Diğer yandan bu iki kelime de şarkılarında anlattıklarını oldukça keskin ve etkili bir şekilde özetliyor gibi sanki… 

Öyle mi? Belki de Fiona Apple gibi yapmalıydım. Böyle bir albüm ismi daha iyi olabilirdi sanki: “Oldum olası unutmaya yatkın zihnime karşı direnerek hem kendimi hem sevgilim, hem kardeşlerim için aşkı yeniden keşfedip, yenilemeye çabaladıkça çabalıyorum.”

 

Geçtiğimiz günlerde müziğin için “80’ler” yorumu yapılmasından rahatsız olduğunu belirttiğin bir açıklama yaptın. Diğer yandan müziğinde o dönemin seslerine ait en güzel detayları kullanıyorsun. Burada yanlış olan ne? Kolaya kaçan üşengeç bir gazetecilik mi söz konusu sence?

80’ler değil ya da ben bizzat öyle düşünmüyorum. “Haydi bu parçada 80’lerin hasta müziğini kullanalım biraz” demiyorum kendime. Sadece elimdeki enstrümanlarla sevdiğim müziği yapıyorum ben. Söz konusu müzik oldu mu “zaman” kavramına pek dikkat etmiyorum. Eğer bir müzik eleştirmeni olsaydım, müziğimde 60’lar, 70’ler ve 90’ların etkisini de bulurdum. Burada şarkı sözlerinin de büyük bir önemi var. Bence benim parçalarım şimdiki zamana ait. 

 

“Five Seconds” videosunun prömiyerini Times Meydanı’nda yapma fikri nereden çıktı?

Prömiyeri orada yapmak için teklif aldık.

 

Son zamanlarda yaptığın en iyi müzikal keşif ne oldu?

Dub müziğinin çok sayıdaki farklı türleri ve Dominik bachata’sı… 

 

Müzik dışında, şu aralar başka neler yapmak hoşuna gidiyor?

Motosikletime binmek ve yazmak…

 

Geçtiğimiz yıl çıktığın turne kapsamında İstanbul’a da uğradın. İstanbul’dan aklında neler kaldı? Türk müziğini biliyor musun? 

Türk müziğine bayılıyorum. O tarz şarkı söyleme bana çok acıklı geliyor. Çok güzel… Bir köşkün içinde bulunan harika bir kulübe gitmiştik, lezbiyen DJ’ler çalıyordu. Müthişti!

 

Hangisini tercih ediyorsun: Turnede olmayı mı stüdyoda kayıt yapmayı mı?

İkisi de iki farklı ihtiyacımı karşılıyor: Kendimi canlı hissetmek ve huzurlu olmak… 

 

Twin Shadow için sırada ne var?

Kim bilir?