Bantmag

DÜŞÜNÜNCE “BİZ” BAYAĞI İYİ BİR GRUP İSMİ…

 

Bu isim bir gruba verilince, doğal bir müzik sevdasını, gerçekçi bir dışavurumu ve kasışsız bir müzikal varoluşu temsil ediyor. Mehmet Güren, bir süredir gönül akıttığı parçalarını, Damla Pehlavan ve Osman Konuray’la birlikte tam da bu hâllerde sıkı bir ilk albüme dönüştürdü birkaç ay önce. Müzik İstiyoruz’da yer alan parçalarıyla Biz, Frank Black’ten bile eyvallahı aldı. Nasıl mı? Gelin!

 

Mehmet, uzun zamandır senin müzik yapmakla haşır neşir olduğunu biliyoruz. “Biz” son şeklini nasıl aldı ve Müzik İstiyoruz gibi bir ürüne dönüştü, biraz anlatabilir misiniz?

Mehmet: Biz, 2008 yılında Müzik İstiyoruz albümünde de bulunan besteler üzerinden hareket alarak kuruldu. Ekipte değişikliklerimiz oldu zaman içinde hâliyle. Son olarak üç kişilik kompakt bir kadroya ulaştık: Osman, Damla ve ben. Bas gitaristimiz Ecenur dışında sahnede Biz'e eşlik eden birçok isim olabiliyor: Nazlı Çetiner, Melis Şeşen, Melissa Piscitelli gibi. Albüme dönüşme süreci enteresan aslında, 2010’da katıldığımız bir yarışma için demo kaydederken tanıştığımız Emre Nişancı, bitirme projesi olarak bizi kaydetmek istedi. Sadece iki üç parça kaydedecektik, ama birlikte çalışırken aldığımız keyifle bu bir albüme dönüştü. 2012’nin mart ayında piyasaya çıkarttık.

 

Albümün adını Müzik İstiyoruz koymaya nasıl karar verdiniz? İhtiyaçlarınız ve bu sözlerin arkasındaki motivasyonlarınızdan biraz bahseder misiniz?

M: Müzikle aramıza mesafe girince sanırım yapamıyoruz, biz olmaktan çıkıyoruz bir şekilde. Müziksiz yapamayan bünyelere ithafen çıktı Müzik İstiyoruz. Albümün en son bestelenmiş parçasının, genel karakterimizi yansıttığını düşündük slogan olarak.

Damla: Müzik İstiyoruz öbeğinde samimî, içten gelen, kaygısızca yapılan müzik özlemine de vurgu da var, bizim de yapmaya çalıştığımız şey buydu.

 

Albümde bir “gençlik, gençtik” teması hâkim gibi geliyor. Biraz siz anlatabilir misiniz meselelerinizi?

M: Evet haklısın, “Gençken Eserdik” bu temanın en belirgin olduğu parça sanırım, 2006’da kaybettiğimiz arkadaşım Ali Hündür’e yazıldı. Onu böyle zamansız kaybedince anladık ki, gençken çok da üzerine düşünmediğimiz, önümüzde uzanan hiç bitmediğini sandığımız yaşam aslında bir sanrı. Ve bu ilk kayaya çarpışımızdı belki de. Diğer parçalarda da var olan gençlik, arkadaşlık teması bu olay üzerinden şekil alıyor aslında.

 

“Aklım Nerede” ile Pixies’in ünlü şarkısı “Where is My Mind”ı Türkçe yorumluyorsunuz. Bu parçanın ve Pixies’in sizin için önemi nedir?

M: Yıllar önce Bant'ın ilk sayılarından birinde yazı yazmıştım, bir Pixies yazısıydı. Zaten başka mecralarda yer bulamayacağı için Bant'a sığınmıştım. Siz de ne mutlu kabul etmiştiniz. Yani Pixies önemlidir, hattâ en önemlidir benim için.

“Aklım nerede” ise bir anda çıkıverdi ve bu hâliyle öyle hoşumuza gitti ki sonrasında kopamadık. Bizi bu kadar etkilemiş bir gruba saygı duruşu olarak albümde yer almasını istedik.

D: Ayrıca Mehmet’le liselerarası müzik yarışmasında farklı bir “Where is My Mind” düzenlemesiyle ödül almışlığımız var Galatasaray Lisesi adına. Yıl 2003. Bu bakımdan mazisi ve manevî bir anlamı da var.

 

Bu şarkı için Pixies’den bizzat yorumlama haklarını almış olmalısınız? Nasıl bir süreçti? Detaylarını merak ediyoruz.

Osman: Önce parçayı kaydettik, bu kaydı ve Mehmet'in yeniden yazdığı sözleri, yayımcı şirket üzerinden şarkının bestecisi Frank Black'e ulaştırdık. Yeniden yazılan sözleri tekrar İngilizceye çevirirken de çok özen gösterip ciddî mesai harcadık diyebilirim. İngilizce okunduğunda estetiğini kaybetmemesi gerekliydi sonuçta.

D: Heyecanlı bir süreç. Öncelikle cevap gelecek mi diye merak içindeydik, gelirse olumlu mu olumsuz mu olacak. Ve mutlu son.

 

Sizi müzikal olarak etkileyen diğer kritik isimler kimler?

M: Hepimiz tabiî ki bambaşka müziklerden etkilendik ama besteler üzerinden gidersek, geniş bir yelpazede olsa da bir çırpıda sayabileceklerim Velvet Underground, Belle and Sebastian, Arcade Fire...

 

Şarkı yazma sürecinde nasıl ilerliyorsunuz? Belli ritüelleriniz mi var yoksa her şey doğaçlama mı gelişiyor?

M: Şarkılar çoğunlukla stüdyoda değil, yolda veya evdeyken çıkıyor en ham halleriyle. Genelde çıktığı anda hemen kayda geçirmeyi tercih etmiyorum, biraz nadasa bırakıyorum gibi oluyor. O melodi başka bir zaman tekrardan zihnime geliyorsa parçaya güven artıyor. O zaman ciddîye alıp çalışırım üzerine, grupla da bambaşka noktalara doğru götürmeye çabalarız.

 

Müzik İstiyoruz albümünü nerede ve nasıl kaydettiniz?

O: Emre Nişancı prodüktörlüğünde gerçekleşen albüm kayıtlarının çoğunu İTÜ MİAM Stüdyolarında tamamladık, kayıtlarda analog orglar, Fender Rhodes gibi enstrümanlar, vintage mikrofonlar kullandık, dijital plug-in dünyasından oldukça uzak durarak kaydı mümkün olduğunca organik ve samimî kılmaya çalıştık. İki parçanın davul ve bas kayıtları ise Deneyevi'nde gerçekleşti.

 

Albümden ilk klip “İçinden Gelen” adlı parçaya ait. Klibi kimle çektiniz, arkasındaki fikirler nasıl oluştu ve sizin için müzikle nasıl bağdaşıyor?

D: Klibi yakın arkadaşlarımızla çektik, Meril Pelin Öker ve Simin Yıldız yönetmen arkadaşlarımız, oyuncular da aynı şekilde basından beri bizimle olan aslında Biz'i biz yapan insanlar.

O: Beş altı arkadaşımızla toplandık, herkes bu klip için kendi fikirleriyle geldi ve bir beyin fırtınası sonucunda bu video ortaya çıktı.

M: İp atlama fikri Hazar Arasan'a ait. “Biz” olma, birlikte hareket etme olgusuna vurgu yapması önemliydi. Bu bakımdan müziğimizin genel tutumuyla da bağdaşan görseller bütünü diye düşünüyorum.

 

İlham aldığınız müzikler göz önünde bulundurulduğunda haklı olarak “İngiliz müziği” olarak etiketlenebiliyorsunuz. Bu sizi rahatsız eden bir şey oluyor mu? Çünkü aslında Türkçe söz yazıyorsunuz ve yaptığınız müzik bizim ortam için oldukça özgün, kasışsız, anlamlı ve rahat bir müzik.

D: Çok teşekkürler güzel yorumlar için. İlham aldıklarımız biraz önce saydığımız gruplar; Amerikalı, Kanadalı, İskoçyalı birçok isim. Bu bakımdan İngiliz müziği bizim için de biraz iddialı bir tâbir pek tabiî ki.

M: Kaldı ki dediğin gibi Türkçe yazdığınız anda zaten format öyle değişiyor ki, bu melodileri sabit tutarak İngilizce söz yazmak bir hüsrana yol açabilir. Böyle bir girişim için mutlaka melodilerde de majör değişiklikler yapmak gerekir bana kalırsa. Sonuç olarak demek istediğim, bütün Biz parçaları Türkçe ile bütünleşik. Yine de herkes istediği şekilde tarifleyebilir, bizi kesinlikle rahatsız etmiyor.

O: Hep olumlu geridönüşler aldık dinleyiciler ve müzik eleştirmenlerinden, bu noktada insanların nasıl adlandırdıklarından ziyade müziğimizi sevmesi bizim için daha değerli.

 

En çok ne zaman eğleniyorsunuz: Stüdyoda mı, şarkı yazarken mi, yoksa sahnede çalarken mi?

M: Sahnede çalarken sizi anlayan, iç içe geçebildiğiniz bir seyirci varsa, bu başka hiçbir şeye değişilmez sanırım. Onun dışında prova yaparken dahi akustik formatta çalıyorsak çok motive edici oluyor, çünkü kısıtlı malzemeyle çok işler yapmaya çalışmış oluyoruz ve bu da müziği başka dünyalara götürebiliyor. Müziğin özüne inmiş oluyoruz bir bakıma.

 

Taksim projesine karşı çıkan etkinlikler kapsamında Gezi Parkı’nda akustik bir konser verdiniz. Etkinliğe nasıl dâhil oldunuz? Akustik-piknik nasıldı? Bu gibi akustik eylemler var mı yakında başka?

M: Taksim projesi üzerine birkaç söz söylemek gerek. Batıda kentsel dönüşüm halkın yani mekânın kullanıcısının söz sahibi olduğu bir süreç olarak işliyor. Ama maalesef sıkça gördüğümüz üzere burada dönüşüm, rant ve politik amaçlar üzerinden şekil alan, tepeden inme bir olgu. Taksim dönüştürülecek ama kimse kullanıcısına sormuyor ve kimse doğru bilgilendirmiyor. Bizim çaldığımız, "Herkes için mimarlık" grubunun düzenlediği bir etkinlikti ve pek güzeldi. 1 Temmuz’da yine olacak gibi, onu bekliyoruz.

D: Bunun dışında geçenlerde tiyatroların özelleştirilmesine karşı bir etkinlik olan “Sanat Maratonu”nda yer alacaktık ama aksilikler çıktı. Daha önce de başka bir etkinlikte sokak hayvanları için çalmıştık.

 

Şu aralar ne ile meşgulsünüz? Planlarınız arasında neler var?

M: Yaz genelde gruplar için zor bir zamandır, biz yazı iyi değerlendirmek istiyoruz. Eylül ayına bir, hattâ iki videoklip hazırlamak gibi bir plan var.

D: Ayrıca akustik kayiılar yapmak ve bunları paylaşmak istiyoruz.

O: Bir yandan yeni parça üretimine ve onların aranjmanlarına devam ediyoruz.

 

www.bizmuzik.com