Bantmag

SEYFİ TEOMAN, TEMMUZ 2008’DE BANT’A VERDİĞİ RÖPORTAJDA, İLK FİLMİ TATİL KİTABI’YLA KATILDIĞI FESTİVALLER VE GELEN ÖDÜLLERLE İLGİLİ SORULAN BİR SORUYA ŞÖYLE CEVAP VERMİŞTİ:

 

“Yurtiçi ve yurtdışı festivallerden gelen ödüllerle, filmlerin konuşulmasıyla seni daha çok insan tanıyor. Böylece yeni film için kaynak bulabiliyoruz. Zaten önemli olan da o değil mi? Yeni bir film daha yapabilmek, bu işe devam edebilmek...”

 

Seyfi Teoman, işe devam etti, filmler yaptı. Apartman ve Tatil Kitabı'nı Bizim Büyük Çaresizliğimiz izledi... İlk filmi Tepenin Ardı'nı çeken Emin Alper'i destekledi ve bu filmin yapımcısı oldu. Elini attığı her filmle ödüller ve övgüler kazandı. Tepenin Ardı, geçtiğimiz nisan ayında İstanbul Film Festivali'nde en iyi film ödülünü kazandı.

 

Törenden bir gün sonra festivalde filmin son gösteriminde yalnızca dijital kopyası olduğundan, Beyoğlu Sineması'ndan Fitaş sinemasına alınan ve dolayısıyla bir saat rötarlı başlayan filmin başında duruyordu. Beklerken sıkılan ve şikâyet etmeye başlayan insanlarla tek tek ilgilendi. “Filmi henüz izlemediniz, biraz saçma olacak ama beklerken vakit geçer, sorunuz varsa sorun filmin öncesinde” dedi seyirciye. Sorular soruldu, tek tek cevapladı hepsini. Yaklaşık 20 dakikayı, içerde beklemekten bunalan insanların sorularına tek tek yanıt vererek geçirdi Seyfi Teoman. Orada durmuş, yapımcılığını üstlendiği bir filmin, festivaldeki rötarlı gösteriminin yol açtığı stresi azaltmaya çalışıyordu.

 

Seyfi Teoman, bu gösterimden bir gün sonra, yani doğumgününde bir kaza geçirdi motoruyla. Hastaneye kaldırıldı. Durumu kritikti. Arkadaşları, ailesi, tüm sevenleri yanındaydı. Uyudu Seyfi Teoman. Bir hafta uyudu, iki hafta uyudu, üç hafta uyudu. Doktorlar biraz ümitli konuşmaya başlamıştı bir ara. Sonra yine ciddîleşti durum. Mücadele verdi ama kazanamadı. 8 Mayıs günü hayatını kaybetti...

 

Türkiye'de anlatacak bir derdi olan yeni sinemacıların varlığından söz etmişti Seyfi Teoman, 2008 Temmuz’undaki röportajda. Kendisi de onlardan biriydi. Anlatmaya devam edecekti. Yeni filmi Evliya için, hayatını kaybetmeden birkaç hafta önce Kültür Bakanlığı'ndan destek çıkmıştı. Hazırlıklara başlamıştı. Muhtemelen iyi filmler çekmeye devam edecekti Seyfi Teoman.

 

Olmadı.

 

Çok ilham verdi ama... Çektiği filmlerle, çekmeyi düşündükleriyle bir sürü heyecanlı yeni yönetmen ya da yönetmen adayına ilham verdi. Hâlâ da veriyor. Belki de hayatını kaybetmiş olması, en çok da bu yüzden insanı böylesi kırıyor. Kırgınlığı hafifletmenin yolu yine sinemadan geçiyor belki de? Film izleyerek, film çekerek, filmler hakkında konuşarak ayakta kalmaya çalışıyor insan. Arada da düşünüyor içinden... Bu filmi o çekseydi nasıl olurdu acaba?