BİR SENEYİ DEVİRMİŞ, BAĞIMSIZ, AVANGART PLAK ŞİRKETİ MÜZİK HAYVANI’NIN KURUCULARINDAN ERAY DÜZGÜNSOY, PARAMETRELER, KRİTERLER VE YENİLİKLERDEN BAHSEDİYOR…
Müzik Hayvanı’yla memlekette kafa kafaya verince yapılabilen güzel işlerden biri olarak kısa süre önce tanıştık. Dijital format ve edisyonlu CD mantığında avangart elektronik işler, alan kayıtları yayınlayan plak şirketinin cephesinde bir yılı devirmişken konuşulacak birçok şey var.
Müzik Hayvanı’nın bugüne kadar hazırladığı 10’u aşkın yayına internet sitesinden ücretsiz olarak ulaşmak mümkün. Ayrıca dinleyiciler buralardan aynı yayınları edisyonlu CD formatında edinebiliyor. Malum MP3 formatı, her dinleyici için tatmin edici bir format değil. Amaç, müzik üzerine fikir üretmek ya da fikir üzerine müzik sunmak olduğu kadar, bu müzikleri en doğru şekilde sunmak, yaymak aynı zamanda, ve Müzik Hayvanı bunun farkında.
Müzik Hayvanı faaliyetlerini bu süre boyunca bağış sistemiyle gerçekleştirdi, gerçekleştiriyor. Dinleyicinin keseye atacağı miktarı kendisinin belirlediği bu yöntemin işe yaradığını görmek mutluluk verici. Gelecek de parlak. Yeni basımlar, yeni konserler derken, bugüne kadar yayınlanmış işleri bir araya getirmesi planlanan matbu bir girişim var. Eray Düzgünsoy hepsini anlatıyor…
Müzik Hayvanı birinci yaşını kutladı. Bir seneyi geride bırakmışken, Müzik Hayvanı fikrinin bu geçen zaman içinde nasıl evrimleştiğini söyleyebilirsin?
Müzik Hayvanı başlangıçta sadece internette birtakım güzel sesleri paylaştığımız bir oluşumdu. Daha sonra özellikle Türkiye’de çağdaş ve avangart müzik üzerine neden bir “underground label” olarak hareket etmediğimizi sorduk ve öncelikle kendi çalışmalarımızı yayınlamaya karar verdik. Hemen arkasından çevremizde bildiğimiz daha önceden bestelerinden haberdar olduğumuz bir takım insanlarla iletişime geçtik ve çok güzel tepkiler ve destekler aldık. Daha sonra bunlara akademisyenler ve yurtdışından da eklenen bir takım besteciler dâhil oldu ve hâlâ olmakta. Bu kısa süre içinde Güney Afrika’dan bile demo geldi. Bu evrimleşmenin destekçisi olan birçok isim var, hepsinin emeği ve ilgisi var.
Bu oluşuma Müzik Hayvanı ismini yakıştırmanızın arkasındaki referanslardan kısaca bahsedebilir misin?
Müzik Hayvanı aslında yapılan müziğin insan ile ilişkisini sorgulayan, bireyin insan olabildikten sonra kendini ifade etme alanı olarak müzikle olan diyaloğunu tartışan bir isim. Bir de müziğin hayvanî bir içgüdüden beslenen tuhaf durumları var. Yayın anlayışımızın en önemli parametresi bu.
Müzik Hayvanı’nın ilettiği müzik seçkisi nelerle ilişkili olarak şekilleniyor?
Özellikle avantgart ve çağdaş müzik üzerine yoğunlaşıyoruz. Bunun dışında audio art, ses dokümanları ve konser kayıtları da ilgi alanımız. Bunların özellikle metinlerle desteklenenleri var. Bunları da ayrıca kitapçıklarla ya da blogdan paylaşıyoruz. En önemli kriter ise samimiyet...
Yayınları CD formatında genellikle kaçar adet basıyorsunuz? Yayından yayına farklılık gösteriyor mu? Belirlenen adetler sonradan yeniden basılıyor mu? Yoksa sınırlı olmaları mı tercih ediliyor?
CD formatında basılan yayınlar 150 adet. Bunlar içinde numarası olan edisyonlar. Her yayında aynı ve tekrar baskıları pek tercih etmiyoruz. Eğer müzisyenlerden böyle bir istek gelirse ikinci baskıda muhakkak yeni bir hareket olmalı diyoruz.
Dijital ücretsiz yayınların yanısıra gelen CD basımları Müzik Hayvanı’nın tercihi mi? Dinleyicinin bir ihtiyacı mı? Yoksa müzisyenlerin tercihi mi? Müzik Hayvanı’nın bazı yayınların MP3 formatında değil de, sadece sınırlı sayıda CD olarak hazırlandığını da görüyoruz…
Bu bizim tercihimiz. Dijital yayınlar herkesin itibar ettiği şeyler değiller. CD gibi bir nesneyi elinde tutup müzikle ilişki biçimini bu şekilde tercih etmiş pek çok dinleyici var. Temas etmek ve dokunmak önemli. Bu aynı zamanda müzisyenleri memnun eden bir şey. Sınırlı sayıda olması da işin doküman değerini artırıyor. Bazı çalışmaların sadece CD formatında olmasının tek sebebi icracıların belli kurumlarla olan ilişkileri diyebiliriz. Herhangi bir kurumla herhangi bir biçimde karşı karşıya gelmek istemiyoruz.
Müzik Hayvanı’nın ticarî herhangi bir kaygıdan muaf olduğunu çok iyi biliyoruz tabiî, ancak kendini çekip çevirmesi adına CD’ler için uyguladığınız bağış yönteminin işleyip işlemediğini, destek olup olmadığını merak ediyoruz...
Bugüne kadar Müzik Hayvanı’na yapılmış olan olan bağışlar kendi baskı maliyetlerini karşılamakta. Hattâ öyle ki CD almaya gelip de bulamamış insanların sadece bağış yapıp gittiklerini öğrendik. Kendini çekip çeviriyor diyebiliriz.
Müzik Hayvanı yayınlarının fotoğraf ağırlıklı kapak tasarımları bir anlamda birbirleriyle ilişkili gözüküyor. Kapak tasarımları nasıl son hâlini alıyor? Müzisyenlerle nasıl bir işbirliği var?
Bizim öncelikli tercihimiz kapak fotoğrafının müzisyenin elinden çıkması. Eğer olamıyorsa onun seçtiği bir fotoğraf. Eğer o da olamıyorsa bizim seçtiklerimiz arasından müzisyenin karar vermesi. Ama bu kapak fotoğrafının dışında tasarımlar Ömer Sarıgedik elinden geçiyor. Ayrıca Müzik Hayvanı’na görsel anlamda fotoğraf bağışlayanlar da var. Fotoğraf sanatçısı Ömer Orhun mesela... Albüm kapağı olarak kullanabileceğimizi düşündükleri çalışmalarını bizlerle paylaşan fotoğrafçılar da var.
Müzik Hayvanı’nın Alper Maral, Tolga Tüzün gibi akademik olarak aktif olan öncü isimlerin işlerini de yayınlıyor olması ne ifade ediyor?
Bu paylaşım aslında bizlere bu isimlerin sadece müzikleriyle değil müzik medyası adına olan fikirleriyle de öncü isimler olduklarını bir kez daha gösteriyor. Bu isimler yakın dönemde daha da fazlalaşabilir. Ama burada önemli olan akademizm değil, müzik adına ortaya konulanlar bizce. Bu anlamda Alper Maral ve Tolga Tüzün müziğinin bizce çok özel bir yeri var.
Facebook’tan kısa süre önce “Müzik Hayvanı’ndan yakında büyük haberler” duyurusu yaptınız. Merak ediyoruz, Müzik Hayvanı’ndan yakında gelecek yeni projeler ve fikirlere dair neler öğrenebiliriz?
Eylül ayında A.K. Müzik etiketiyle Müzik Hayvanı 2011-12 Dokuman No.1 yayınlanacak. Bu en başta bizim gibi bağımsız bir plak şirketinin neden böyle bir derleme oluşturduğu sorusunu akıllara getiriyor olabilir. Fakat albümün hem bir derleme olması hem de basılan her albümün matbu olarak dünyanın herhangi bir yerinde bulunması önemli. Bunun dışında yeni dönemde Müzik Hayvanı konserleri var. Bir de bu yaz dört albüm hazırlıyoruz. Bunların içınde beş Alman besteci ve Alper Maral’dan oluşan bir albüm var. İsmi de BeethovenBloc.