Bantmag

80’LERDEN BUGÜNE KAÇ İSİM VAR Kİ, HAYRANI OLMAK BİR HABER DEĞERİ TAŞISIN? PARLAMENTODAN HOLLYWOOD’A, HERKES GERÇEK MORRISSEY HAYRANLARI İÇİN GÖZLERİNİ İYİCE AÇSIN…

 

Fred Durst’un, Hillary Duff’ın ya da Kirsten Dunst’ın The Smiths tişörtlerinden bahsetmeyeceğiz belli ki, ama sizin için adı Morrissey hayran bloglarına karışan ünlüler ve şaşırtıcı anekdotlara dair bir dizi soru işaretini nihayet açığa kavuşturuyoruz. 19 Temmuz’da Morrissey’in İstanbul Caz Festivali kapsamında Açıkhava’ya çıkmasından önce ortamı ısındırmak tadında.

 

Tabiî başka sorular da var kafalarda… Sesi eskisi gibi çıkmıyor mu? Eskisi kadar güzel şarkı yazmıyor mu? Lafını asla sakınmamasından ötürü yöneltilen türlü suçlamaya karşı sessizliğinin sebebi acaba gerçekten suçlu olması mı? Yoksa gerçekten insanlara açıklama yapmaya karşı herhangi bir inancı yok mu inatçının? Kısacası, her şeye rağmen Morrissey diyenler için geliyor!

 

Tom Hanks, Morrissey hayranı olmak için çok mu “normal” biri?

 

MTV, Tom Hanks’e yaptığı röportaj sırasında American Idol programıyla ilgili fikrini sorduğunda Hanks, “Morrissey ya da The Pretenders’dan falan bahsetmiyorlarsa ilgimi çekmiyor” demiş. Bu demecin üzerine biraz konunun derinliklerine inince Tom Hanks’in 90’ların başlarında konserlerden birinde kulise giderek Morrissey’le bizzat tanıştığını öğrendik. Morrissey konuyla ilgili Hanks’in kendisine teşekkür etmek için kulise gelen yegâne ünlülerden biri olduğunu şu sözlerle anlatmış: “Çok şaşırtıcıydı. Tom Hanks nasıl olur da beni bilebilirdi. Çok normal biriydi. Bu beni mutlu etmişti.”

 

Harry Potter da Morrissey dinler miydi?

 

Seriyi okuyanların da bileceği üzere Harry Potter kitaplarında Morrissey adına rastlamak mümkün değil ama ünlü büyücü ve arkadaşlarının hikâyesini kaleme alan JK Rowling, biyografilerinde bile bundan bahsedecek kadar büyük bir Morrissey ve The Smiths hayranı. Hattâ “The Importance of Being Morrissey” adlı belgeselde konuşmacı olarak yer alan yazar, Morrissey’e olan hislerini “Oscar Wilde, Morrissey için ne ifade ediyorsa benim için de Morrissey o demekti. Kendimi tamamen Morrissey’le özdeşleştiriyordum bir zamanlar” diyerek dile getiriyor.

 

Michael Stipe sahnede kimi taklit ediyor?

 

Morrissey’in Kill Your Uncle albümündeki “Found Found Found” adlı parçanın sözlerini dinlediğinizde aslında tipik bir Morrissey eseriyle karşı karşıya olduğunuzu düşünebilirsiniz: “Şu kasvetin içerisinde entrika peşinde koşmayan, değerli birisini buldum.” Şarkının aslında R.E.M. solisti Michael Stipe için yazılmış olabileceğini söylersek bir sonraki dinleyişinizde parçaya bambaşka anlamlar yükleyeceksinizdir muhtemelen. Kendisine bu konuyla ilgili sorular sorulduğunda Michael Stipe sözü değiştirip başka yerlere getirse de bu iki müzisyenin, birbirlerine olan karşılıklı hayranlıklarını türlü vesilelerle dile getirmişlikleri var. Michael Stipe, “Sahnedeyken Morrissey’in hareketlerini taklit ediyorum” demişti bundan birkaç sene evvel. Morrissey ise Michael Stipe hakkındaki fikirlerini, “İhtiyacı duyduğu her anda Stipe’a destek olabilirim çünkü o da benim için aynısını yapmıştı vaktiyle” sözleriyle açıklıyor. 1991 yılında tanışan ikilinin parkta uzun yürüyüşler yaptığı ve hattâ Morrissey’in, o dönem grubuyla sorunlar yaşayan Michael Stipe’a tavsiyeler vererek R.E.M.’den ayrılmasını engellediğine dair söylenenler ise hikâyenin güzel bir parçası…

 

1983 New York konserinde The Smiths’in açılışını yapan genç kız kimdi?

 

Sene 1983. Günlerden yılbaşı. New York’tayız. Mekânın adı Danceteria. Yılbaşı programı The Smiths’e teslim edilmiş ki bu The Smiths’in ilk Amerika konseri olarak geçiyor. The Smiths’ten hemen önce sahneye bir kız çıkıyor ve ilginç dans koreografileriyle birkaç şarkı seslendiriyor. Yaklaşık 20 dakika sahnede kalıyor. Sonradan bu genç kızın kariyerinin başlarında ve heyecanı dorukta olan Madonna’nın ta kendisi olduğunu öğreniyoruz. Bize inanmıyorsanız buradan Johnny Marr’ın konuyla ilgili verdiği röportajı izleyin.

 

Tori Amos’ı Manchester konserinde zıvanadan çıkartan da ne?

 

Genel olarak kafası bozuk olan bir kadını kızdırmak pek zor olmasa da Morrissey’in tek bir cümleyle zahmetsizce başarması takdire şayan yine de. Morrissey’le aynı televizyon programına katılan Tori Amos kanal binasının stüdyoları arasında dolaşırken Morrissey’e rastlar ve “Harika şarkılar yapıyorsun” diye iltifat eder. Morrissey ise döner ve “Sen ne anlarsın ki” diye cevabı yapıştırıverir. İkili arasında geçen bu olayı Tori Amos’un bir Manchester konseri sırasında öğreniyoruz. Konserlerinde bulunduğu şehrin müzisyenlerden parçalar yorumlayan Tori Amos o gece neden The Smiths çalmayacağını açıklarken Morrissey’le aralarında geçen konuşmayı da anlatır ve o kadar sinirlenir ki sıraladığı küfürlerin ardı arkası kesilmez. Sonrasında tutup da Oasis çalmaya başlaması ise üzücü tabiî.

 

The Smiths parlamentoda nasıl tartışıldı?

 

“Cool” olmaya çalışan her politikacı gibi David Cameron’un da gülünç hikâyeleri var. 2006 yılında BBC Radio 4’da yayınlanan Desert Island Discs programına konuk olan Cameron, ıssız bir adaya giderken yanına bir kasa İskoç viskisinin yanısıra alacağı müzikler arasında the Smiths’in “This Charming Man”ini de sayma gafletinde bulunmuştu. Sonrasında da gruba olan sevgisinin arkasında durmaya çalışan Cameron ve The Smiths tartışması 2010 yılında zirveye ulaştı. Johnny Marr, Twitter’ından, “The Smiths’i sevdiğini söylemeyi bırak, çünkü sevmiyorsun” ve “Seni The Smiths sevmekten men ediyorum” gibi çıkışlar yapmasının ardından Morrissey’in de bu konuda desteğini buldu. Morrissey, zevk için avlanan Cameron’un The Smiths sevmeye hakkı olmadığını, Meat Is Murder’ın bu gibi insanların yarattığı vahşete karşı yazıldığını açıklayan bir bildiri yayınladı. Bu konunun nasıl parlamentoya taşındığını merak edenler için burada görüntüleri var.

 

Strangeways Here We Come’ın kapağında yer almayı reddeden aktör kim?

 

Son The Smiths albümü Strangeways, Here We Come’un kapağında Richard Davalos’un yakın bir portresini görürüz. East Of Eden filminden alınmış bu görüntüde Davalos, aslında Morrissey’in büyük hayranlık duyduğunu bildiğimiz James Dean’e bakmaktadır (ancak Dean karede yer almaz). Fakat Morrissey bu albümün kapağını ilk tasarladığında fikirler başkaymış. Orijinal planda Martin Scorsese imzalı I Call First (Who’s That Knockin’ At My Door?) filminden bir kareyle kapakta Harvey Keitel yer alması varmış. Ama Morrissey, Keitel’dan defalarca izin istemesine rağmen bir türlü olumlu yanıt alamamış. Harvey Keitel’ın bu bahsi geçen karesini burada bulmak mümkün. Bu görsel albümün kapağında kullanılamadıysa da, Keitel’ın sonradan fikir değiştirmesinin üzerine Morrissey’in 1991 turnesinde sahne görseli olarak yer almış.

 

Melinda Hsu kimdi?

 

Melinda Hsu, Morrissey’in en ünlü hayranı değildi belki ama en yüreklilerinden biriydi. Kendisi internet camiasında, özellikle Morrissey Solo hayran sitesinde Mel Torment olarak biliniyordu. Californialı Hsu, seneler boyunca Morrissey’in nerede olursa olsun çoğu konserlerine koşup gitti. Her seferinde en ön sıradan kendini gösterdi. Dolayısıyla Morrissey onu hem konserlerinden hem de verdiği hediyelerden ötürü tanıyordu; konserlerde hep bir noktada ona mikrofonu uzatırdı. Melinda Hsu 2010 yılında zamansız bir şekilde aramızdan ayrıldı. Morrissey, Hsu’nun vefatının ardından True To You sitesi aracılığıyla ona bir anma mektubu gönderdi. 

 

Gang Gang Dance’den Manchester stili parti

 

Gang Gang Dance’in klavyecisi pek değerli Brian DeGraw’un New York’ta The Smiths geceleri düzenleyerek DJ’lik yaptığını biliyor muydunuz? Tüm akşam boyunca The Smiths, daha çok The Smiths, ve daha çok The Smiths… Birinci ağızdan duymasak Google aramalarından bulduklarımızla karşınıza gelmezdik, onu da belirtelim!

 

Bir müzisyen neden sadece Morrissey parçalarından oluşan bir albüm kaydeder?

 

Morrissey kendi parçalarına yapılan cover’lar hakkında görüşlerini bildirmekten kaçınsa da The Decemberists solisti Colin Meloy’un Colin Meloy Sings Morrissey albümündeki yorumları Morrissey hayranları tarafından en çok beğenilenler arasında. Sadece Morrissey cover’larından oluşan bir albüm yayınlamış bir müzisyenin Morrissey’e olan hayranlığı kimseyi şaşırtmıyordur herhâlde:  “Morrissey bence harika bir şarkı sözü yazarı. Şarkılarındaki evrimi ise inanılmaz. Hayatı ile kariyerinin pek çok farklı dönemini dürüstçe ve düşüncelerini sakınmadan geçirecek şekilde planlamış bir müzisyen… Kariyerini İngiliz işçi sınıfına yaranmaya çalışan parçalar üzerinden kurabilirdi ama hayatın tek bir şeyden ibaret olmadığının farkındaydı. Şarkıları kendi garip yaşantısının birer kanıtı niteliğinde…”