Bantmag

DALGA SÖRFÜNDE İLK MİLLÎ SPORCU: CİHAN AKÇA

RÖP J. HAKAN DEDEOĞLU

 

“İLK SÖRF YAPTIĞIM YER ŞİLE’YDİ. İNSANLAR BANA DELİ DİYE SELAM VERMİYORLARDI. HATTÂ SIK SIK ‘AÇIKTA BİRİ BOĞULUYOR’ DİYE SAHİL GÜVENLİĞE İHBAR EDİYORLARDI.”

 

“Bu coğrafyada sörf yapılmaz” önyargısını alaşağı eden Cihan Akça, Şile’de başlayan dalga sörfü macerasını, kendisine deli denmesini umursamadan uluslararası bir boyuta taşıyarak, “ilk milli sörfçü” unvanıyla devam ettiriyor. Dalga sörfünü yetiştirdiği genç sporcuların da katkılarıyla Türkiye’de yaygınlaştırmaya kararlı olan Akça, “dalga olan her yerde sörf yapılır” mottosuyla tutkusunu kitlelere tanıtmaya hazır.

 

En klasik sorumuzla başlayalım… Dalga sörfü hayatına ne zaman ve nasıl dâhil oldu?

Dalga sörfüne, eğitim için gittiğim Kanarya Adaları’nda başladım. Sörfçüleri ilk gördüğüm zaman çok etkilenmiştim. Yıllarca kayak ve snowboard yaptıktan sonra sörfün de kolay olabileceğini düşünüp hemen bir sörf tahtası kiralayıp okyanusa atladım. İlk boğulma tehlikesinden sonra sörfün ne kadar zor ve sabır isteyen bir spor olduğunu anladım. Sonrasında sadece sörf yapabilmek için okyanus kenarında yaşamaya başladım. Her sabah gün doğmadan kalkıp suya atlıyordum. Hayatımda sadece sörf, yemek ve uyku vardı… Ve her yakaladığım dalgada, sörf virüsü vücuduma daha çok girdi. 

 

Türkiye’de profesyonel anlamda çok yapılan bir spor değil dalga sörfü, hattâ bu alanda ilk millî ve resmî sporcu da sensin. Sörf lisansını almayı ve millî sörfçü olmayı kafaya nasıl koydun? Zor bir süreç miydi?

Kanarya Adaları’ndan sonra Türkiye’de de dalga aramaya başlamıştım. Her fırtınadan sonra bütün denizleri dolaşıyordum. O sıralar, bu sporu bizden başka yapan kimse yoktu. Şile’den, Side ve Alanya’ya kadar birçok noktada ilk sörf yapan bizlerdik. Sörfü yavaş yavaş Türkiye’ye tanıtmaya başladıktan sonra, daha önce yarışmalara katılan hiç Türk olmadığı için, Dünya Şampiyonası elemelerine gitmeye karar verdim. Oldukça zor bir süreçti. Tanınmayan bir spor için ilk lisansı almak kolay olmadı. Fakat şimdi benden sonra geleceklerin önünü açmış oldum. Şu an İstanbul Üniversitesi Spor Kulübü sporcusu ve bu yıl kurulan Burn Tutku Ekibi’nin üyesiyim. Burn’ün sponsorluğu, kendimi geliştirmem açısından benim için önemli fırsatlardan biri…

 

“Türkiye’de dalga sörfü yapılmaz ki!” gibi yanlış bir kanı var. Ama aslında ne güzel de yapılıyor, değil mi? Sen Türkiye’de nerelerde yapıyorsun ve ilk yaptığın yer neresiydi?

Genelde böyle bir önyargı vardı fakat şimdi yaptığımız video ve fotoğraf çalışmalarından sonra bu kanı değişiyor. Türkiye’nin en istikrarlı sörf noktası Şile... Bu yüzden antrenmanlarıma burada devam ediyorum. Ayrıca kış mevsiminde kuvvetli fırtınalar sonrası gelen büyük dalgaları yakalamak için Akdeniz’e gidiyorum. İlk sörf yaptığım yer Şile’ydi. İnsanlar bana deli diye selam vermiyorlardı. Hattâ sık sık “açıkta biri boğuluyor” diye sahil güvenliğe ihbar ediyorlardı. Bir kez beni zorla denizden çıkartmaya çalışmışlardı. “Bana dalga lâzım” diye zor ikna etmiştim yerel görevlileri.

 

Türkiye dışında sörf yapmayı sevdiğin yerler nereler?

Bali, Sri Lanka, Nikaragua ve Kosta Rika.

 

Türkiye’de dalga sörfünün gelişimi hangi aşamada peki? Bir merak oluşmaya başladı mı sence? Genç ve yeni sörfçüler yetişiyor mu?

Sörfe olan ilgi her geçen gün artıyor diyebilirim. Facebook’ta oluşturduğumuz dalga sörfü grubuna katılım da aynı şekilde her geçen gün artıyor. Bu yaz, yetiştirdiğim ve ilerleyen yıllarda ülkemizi yurtdışında temsil edecek gençlerle Şile’de bir eğitimimiz başlayacak. Böylece Şile’deki boğulma vakalarının da önüne geçmeyi hedefliyoruz. Dalganın olduğu yerde sörf yapılır. Bu sporu Şile halkına tanıtıp, insanları sörfe teşvik etmek istiyoruz.

 

Senin şu anda kariyerinde neler oluyor? Yakın bir zamanda uluslararası bir müsabaka var mı?

Türkiye’deki sörfün hem ülkemize hem de dünyaya tanıtımı için bu sene vaktimin çoğu, havaalanlarında ve gelen fırtınaları yakalamakla geçiyor. Böylece Japonya’da katılacağım yarışma için yoğun antrenman yapmış oluyorum.

 

Peki Cihan sörf dışında neler yapar? Şu sıralar neler dinliyorsun, en son hangi filmi izledin, daha çok nerelere gidiyorsun?

Sörften başka bir şey yapmıyorum diyebilirim. Sörf bana yetiyor. Vaktimin çoğu, dalgalar karşısında hem zihinsel hem de fiziksel anlamda hazırlanmakla geçiyor. Suda olmak beni karada olmaktan daha fazla mutlu ediyor. En son Patagonia isimli sörf filmini seyrettim. Şu sıralar Years Around The Sun Grubu’nu dinliyorum, herkese de tavsiye ederim.