Bantmag

SORU-CEVAP: SOUNDCOLLAGE RÖP EKİN SANAÇ
SOUNDCOLLAGE’IN DERİN RİTİMLERİ VE İÇLİ MELODİLERİNİN SORUMLUSU ÖZCAN ERTEK’E BİRKAÇ SORU SORDUK.

Müzikal olarak kayıt yapmak ve canlı performans senin için birbirinden nasıl ayrılıyor, farklılaşıyor?

Kayıt yapmak sınırsız tekrar, düzeltme, ekleme, kesip biçme vb. olanağı olan çok özgür bir süreç. Öyle ki bazen canlı performansa harcanan enerjiyi bile sorgulatabiliyor. Bu yüzden hiç konser vermeyen müzisyenler var. Ancak performans sırasında insanlarla birlikte o anda olmak da tanımlayamayacağım bir duygu. Tanıştığınız insanlar ve aldığınız geri dönüşler sayesinde bunun karşılıklı büyük bir etkileşim olduğunu kavrıyor ve mutlu oluyorsunuz. 

Bunun yanında çoğunlukla provalar sırasında bazı parçaları tekrar tekrar çaldığım için aşırı sıkılabiliyorum. Hattâ dünyanın en sıkıcı şeyi diyebilirim. O yüzden performans sırasında doğaçlama yapmazsam veya stüdyoda yeni fikirlerle uğraşmazsam ölebilirim ya da çalmamalıyım. Bu yüzden parçaları canlı olarak nasıl sunabilirim diye düşünürken kayıt yaparken bulabiliyorum kendimi. Benim için kayıt ve canlı performans birbiriyle bağlantılı ama tamamen alâkasız dinamiklere sahipler.

 

Kullandığın ekipmanlar performanstan performansa farklılaşabiliyor. Bu neye bağlı? Performanslarını nasıl tasarlıyorsun? 

Müzik yapmak ve yaptığım müziği canlı olarak sunmak için ihtiyacım olan her şey mevcut. O yüzden aklıma ilginç birşeyler geldiğinde seviniyorum çünkü kafamda oluşan fikrin gerçeğe dönüşmemesi için bir neden yok gibi geliyor. Performansın nasıl olması gerektiğiyle ilgili her zaman genel bir fikir sahibi olsam da, konserden bir iki gün önceki ruh hâlime ve elimdeki materyali nasıl oluşturduğuma bağlı olarak birçok şey değişebiliyor. Bazen tamamen analog bir kurulumla bazen de MIDI kontrolör ve sampler ile çıkabiliyorum sahneye. Sert çalmam gerektiğini hissediyorsam yanımda fazladan bir distorsiyon pedalı götürüyorum veya şarkı söylemek istersem sahneye bir mikrofon koyduruyorum.

 

Bugüne kadar en çok keyif aldığın performansın nerede, ne zamandı ve neden?

Berlin Madame Claude'da verdiğim performans en heyecanlı ve keyifli olanıydı sanırım. O sıralar sunabileceğim basılı bir kaydım yoktu, ilk iki konserimin kötü geçtiğini düşünüyordum ve kendimi çok iyi hissediyordum çünkü her an fazlasıyla yeni, farklı ve hızlıydı. Geçen sene şubat ayıydı. Şu an düşündüm de öyle bir şey olmamış da olabilir.

Yumuşak G'nin hazırladığı Ankara Tenedos'taki Zat: Solo Şov performansı da güzeldi çünkü yine daha önce gitmediğim bir şehirdeydim ve süper tatlı insanlarla tanıştım. Rutinin bozulması kimin hoşuma gitmez ki?

 

Soundcollage Bandcamp