Bantmag

GİZLİ ZEVKLER: EMO YAZI CHRIS MCLAREN
EĞER BÜYÜME ÇAĞINI AMERİKA’NIN PUNK ÇEVRELERİNDE, YENİ BİR YÜZYILIN BAŞLAMAK ÜZERE OLDUĞU YILLARDA ATLATMIŞSANIZ, BİR “EMO” OLMANIZ KAÇINILMAZDIR.

Ben kesinlikle öyleydim mesela. Ana akımın bir parçası hâline gelmeden, Dashboard Confessional grubu Honda Civic sponsorluğunda turneye çıkmadan ve kötü saç kesimli binlerce oğlan çocuğu tarafından kadın düşmanlığının bir bahanesi olarak kullanılmaya başlamadan evvel “emo”, 90’ların saldırgan hardcore akımına ve de içi boş, tatsız pop punk’a karşı gerçekten de ferahlatıcı bir alternatif sunuyordu. Lafı açılmışken, aşağıda göreceğiniz parçaların hiçbirini yanımda birisini varken dinlemiyorum artık.

 

Cursive- “The Casualty” (Domestica, 2000)

Elektrikli testere varken neşter kullanmak da niye?

 

The Get Up Kids- “Mass Pike” (Red Letter Day EP, 1999)

Genizden gelen vokallerine ve Pulitzer ödülü kazanamayacağı aşikâr olan sözlerine rağmen bu şarkıyı bir kere duyduktan sonar aklınızdan çıkarabilmeniz için talihinizin açık olması gerek

 

Jimmy Eat World- “What I Would Say to You Now” (1998)

Şarkı sözleri, nakarat öncesi şu sözlerle zirveye ulaşıyor: Yaptığım ve yapacağımı bildiğim hatalar, beni denemekten ve sana seslenmekten vazgeçiren… Her saniyesiyle “emo”!

 

The Promise Ring- “Emergency! Emergency!” (Very Emergency, 1999)

Kötü hissetmek hiç bu kadar iyi hissettirmemişti!

 

Mineral- “Parking Lot” (The Power of Failing, 1997)

Alçak perdeden çalınan gitarlar, sade vokaller ve kendine acımanın ürünü olan sözler… Bu şarkı bunların hepsinin bir toplamı…

 

Saves the Day- “Holly Hox, Forget Me Nots” (Through Being Cool, 1999)

Şarkının ikinci dakikasında bitiş bölümünün başlamasıyla beraber dans etmek istemediğinizi söyleyebilir misiniz?

 

Braid- “I Keep a Diary” (Frame and Canvas, 1998)

Dinleyeni yavaş yavaş ele geçiren bir parça… Ayrıca tüm zamanların en “emo” şarkı ismi…