Bantmag

YANDAN BİR ÖNERİ: SJóN – MAVİ TİLKİ (DOĞAN KİTAP) ÇEVİRİ: OMCA A. KORUGAN YAZI SEDA NİĞBOLU
KUZEYİN DONDURUCU KAR ÖRTÜSÜNÜN ARDINDA SAKLADIĞI VE İÇİNDE BÜYÜDÜĞÜMÜZ KÜLTÜRDEN UZAKLIĞIYLA İYİCE ROMANTİZE ETTİĞİMİZ MİTLER VE MASALLARLA BAĞIMIZ, HEP ŞİİRSEL VE DİNGİN MÜZİKLERLE FİLMLER VASITASIYLA KURULDU.

Yazılı metinler bu anlamda hep geri planda kaldı. Kuzey edebiyatının örnekleri çok sık çevrilmiyor, fazla karşımıza çıkmıyor. Mavi Tilki bu konuda bir istisna ama o da muhtemelen arkasında bu kadar büyük bir referansla geldiği için hayatımızda. Eserin sahibi Sjón, Björk’ün uzun yıllar birlikte çalıştığı bir dostu; onun “Bachelorette” ve “Oceania” gibi en epik şarkı sözlerinden bazılarının ve hattâ Lars von Trier filmi Dancer in the Dark’ın –kendisine Oscar da kazandıran– dokunaklı sözlerinin yazarı. Mavi Tilki’yi kitapçıya sorduğumda bile “Björk’ün kitabı mı?” sorusuyla karşılaşıyorum. Kapakta Björk’ün yazarın ismi kadar büyük “büyüleyici bir roman” yorumu var. Neyse ki elimizdeki referans o kadar güzel ve anlamlı ki fazla sinir bozamıyor. Ama Mavi Tilki (orijinal adıyla Skugga-Baldur) ön bilgilerin yokluğunda, İzlanda edebiyatının nadide bir eseri olarak okunduğunda da etkisine kapılmamak olası değil. Şiire İzlanda destanları ve David Bowie şarkıları yoluyla bulaştığını söyleyen Sjón’un Nordic Council Edebiyat Ödülü’nü kazanmış kitabında iki ilintili hikâye var. Biri Peder Baldur Skuggason’un mavi tilkiyi avlamanın peşindeyken yaşadıkları, diğeriyse “yarım akıllı” Abba’nın cenaze hazırlıkları hakkında. Ama düzyazı değil de âdeta bir şiir olarak okuduğunuzda tadına daha çok varabileceğiniz bir eser Mavi Tilki. Doğa tasvirlerinin neredeyse elle dokunup hissedebileceğiniz denli ayrıntılılığı, masallardan edinme anlatımı (yer yer çeviride kaybolanlara rağmen) o kadar baskın ki hikâyeye dair her şeyi içinde eritiyor. Metin o kadar görsel ki okuma eylemi sonunda kafanızdaki filmi izlemeye dönüşüyor.