Bantmag

Polonyalı grup The Kurws, gitar-bas-davul üçlüsüne yer yer üflemelileri de ekleyerek genellikle çok hızlı ve kulaklarınızı zedeleyebilecek kadar gürültülü şarkılar yapıyor. Ama bunu yaparken de bir düzenin içinde kalmayı başarabiliyor. Grubun Dziura w Getcie adlı ilk albümü 2011 yılında yayınlandı. Fransa'dan çıkan bağımsız etiket Amour & Discipline bünyesinde olan grubun ilk albümü için bir maraton benzetmesi yapabiliriz. Dinleyici albümün hemen her şarkısında sürekli bir koşturmaca içinde hissediyor kendini. Üflemelilerin dâhil olmasıyla birlikte daha çok serbest caz etkileşimleri hissettiren şarkıların arızalı yapıları bazen sizi beklemediğiniz yerden vurabiliyor. Yine de eşlik etmesi, ritim tutması hattâ dans etmesi kolay bir müzik yapıyorlar. Bazı şarkılarda da sanki uzun bir doğaçlama kaydından kesilmiş olma hissiyatı olduğunu söyleyebilirim. Yine de albümün genelinde fikirsel olarak üzerine düşünülmüş birşeyler olduğunu hissediyorsunuz. Bu da aslında The Kurws'u benzer gruplardan ayıran şey. Maalesef her gün yeni bir örneğiyle karşılaştığımız “sadece gürültü” yapmayı amaçlayan noise gruplarının yanında The Kurws bir anlamda parıldıyor. Özellikle “Tanz Mit Kommune 1”, “Ciasne Taxi” ve “Koszmar Gramsciego” gibi şarkılar ritmik yapılarıyla şahsen benim albümdeki favorilerim. Albümün canlı kaydedilmiş olmasının da The Kurws'un şarkılarının etkileyiciliğinde etkisi olduğu da bir gerçek. Polonya'nın çok hareketli olan bağımsız sahnesinden çıkan en etkileyici ve en karakteristik gruplardan biri The Kurws. Eğer Türkiye'nin bağımsız müziğine aşinaysanız, muhtemelen The Kurws'u dinlediğinizde aklınıza gelecek ilk grup Haossaa olacaktır. Muhtemelen Polonyalı grubun Dziura w Getcie albümüyle, Haossaa'nın Konstantiopolis Noize Errör'ünü üst üste dinlediğinizde, bünyenizde tedavisi zor hasarlar meydana gelebilir.   

Pozitif: Şarkıları sürekli koşturan ve gürültülü olmasına rağmen kesinlikle zorlayıcı bir müzik yapmıyorlar. 

Negatif: İlk albümdeki şarkıların büyük kısmının birbirine benziyor olduğu gerçek.