Bantmag

BİLGİSAYARSIZ VE LOŞ
CLAPS
YAZI LEYLA AKSU
MINNESOTALI ÜÇLÜ CLAPS, ANALOG ENSTRÜMANLARLA BİZİ NEW WAVE’İN BAŞLARINA GERİ TAŞIYOR.

Synth ağırlıklı karanlık elektronik müziğin gelmiş geçmiş tüm isimleri sanki bu gruba tebessüm ederlerdi gibi geliyor. Tanıdık loş atmosferler, dünyanın sonunu kırık kalplerle bekleyen sözler, krautrock'ın geride bıraktıklarına utanmadan kırpılan gözler... Bunların hepsi Claps'in ilk albümü Wreck'te mevcut. Bir de günümüz elektronik müziğinden beklenmeyen bir hareketle, bilgisayarsızlık!

 

2009 yılında kurulduktan sonra tadımlık EP'lerle kendilerini tanıtan grup, geçtiğimiz aylarda aralarına bir de basçı katarak ilk albümlerini çıkarttı. Keskin melodiler ve 80'li yılları andıran şarkıları da insanı salınmak veya hüzünlenmek arasında biryerlerde bırakırken, aynı zamanda inanılmaz bir mutluluk salıyor. Tüm sesler, melodiler, hepsi tanıdık gibi, ama doğruyu söylemek gerekirse bunun müzik üzerinde pek bir negatif etkisi yok. Çünkü her ne kadar grubun geriye baktığı aşikâr olsa da, çıkarttıkları iş sağlam.

 

Minimal pop melodileri bunlar. Goth-rock ve elektronikanın arasında dolanan bir yerlerde. Kafa yormayı gerektirmeden, akşamları evde dans ettirecek türden, VNV Nation veya Monokino'nun el attıkları cinsten şarkılar. İnsanı aynı anda utandırıp, sevindirenlerden. Tabiî bunun yanında insanı en çok düşündüren, grubun buradan sonra nereye gideceği. Ama şimdilik diyebilirim ki, bunun hiçbir önemi yok. Depeche Mode'umun yanına koyup, paşa paşa dinlerim.

 

Pozitif: Dediğim gibi, utanıyorum ama seviyorum. 80'lerden kopamıyorum.

 

Negatif: Onlar da 80'lerden kopamıyor.