Bantmag

Cabaret Voltaire, Red Mecca ile gizem dolu bir külte dönüşmeye başlamışken henüz tanınmamış bir yönetmen olan Peter Care ile yaptıkları film, kendi video şirketleri Double Vision’dan VHS formatında yayınlanıp büyük bir hızla kayıplara karışmıştı. O zamandan bu yana çok şey değişti. Filmin kısa süre ardından Cabaret Voltaire’e çektiği “Sensoria” MTV tarihinin en popüler bağımsız müzik videosu hâline gelen Peter Care, Bruce Springsteen, R.E.M. gibilere çektiği videolarla bir kaç sene önce MTV’den yaşam boyu başarı ödülü aldı. Six Feet Under’ın ‘The Black Forest’ bölümünü çekti, hattâ Jodie Foster’lı The Dangerous Lives of Altar Boys ile beyazperdeye transfer oldu. Kariyerleri deneyselliklerine dayanamayan dinleyici tarafından sahnede yaralanmakla başlayan Cabaret Voltaire, elektronik müziğin endüstriyel, tekno gibi en fütüristik alanlarının öncüsü olarak anılır oldu. Huzursuz bir geleceği önceleyen Johnny YesNo’nun etkisiyse asla değişmedi. Şimdilerde Mute, filmi büyük bir koleksiyoner paketi olarak yeniden yayınladı. Sette 26 dakikalık orijinal filmin yanısıra 2008’de Los Angeles’da çekilmiş yeni bir uyarlaması da var. Bugüne uyarlanan sadece film değil; Richard H. Kirk de eski ve çoğu yayınlanmamış Cabaret Voltaire materyallerinden yeni bir soundtrack yapmış. Üstüne 140 dakikalık ek görüntülerle birlikte  2 CD ve DVD’lik koca bir cehennem paketi… Cabaret Voltaire’in şarkı yazmak yerine seslerin sınırlarını araştırmasına benzer şekilde Peter Care de hikâye anlatmak yerine zamanın ruhuna dair soğuk, klostrofobik ve zihin uyuşturan görüntülerle saldırıyor izleyene. Kitle medyası ve pop kültürün en marazî yanları film noir’dan cyber-punk’a karanlık bir âlemin göndermeleriyle buluşuyor. Soğuk savaş ve nükleer tehdidin üzerinden geçen onyıllarda 90’ların boş vermişliğinden milenyumun kültürel tıkanıklığına varıp yeni bir sonun eşiğine geldik. Son günlerde üzerine çokça konuşulan tekno sonrası dönem ile tekno öncesi dönemi aynı anda sunan Johnny YesNo’nun hortlaması için daha iyi bir zaman olamazdı sanki.