Bantmag

LYNCH-VARÎ TINILAR
RADIO FOR THE DAYDREAMERS

YAZI: LEYLA AKSU

RADIO FOR THE DAYDREAMERS, YARATTIĞI MÜZİK SİNEMASIYLA, LOŞ IŞIKLI KORİDORLARDA KAYBOLMUŞ GİBİ BİR HİS YARATIYOR İNSANIN İÇİNDE.

 

Pittsburgh'de 2009 yılında Aki Srivastava'nın solo projesi olarak başlayıp bilumum eleman değişikliklerinden geçen grup, son iki yıldır progresif rock'tan deneysel film müziğine varan bir yolculuktan geçmiş. Bir de sanatı etkilemesin diye yüzlerini göstermeyenlerdenler. Fakat tüm bu konseptlere rağmen, yarattıkları sesler insana hiç de soğuk veya uzak gelmiyor. İsimlerine de yaraşır bir iş oluyor.

 

Yaz aylarında görücüye çıkarmaya başladıkları Praying for the Be(a)st isimli üçleme projeleri (bandcamp'ten ulaşabilirsiniz), yarattıkları Faust-varî bir karakterin yolculuğunu ele alıyor. Konunun içeriği dolayısıyla da genellikle karanlık atmosferler yaratıyorlar; benzeri işler düşündüğümüzde akla gelen Explosions In the Sky veya HC-B'den de daha çok yönlü bir işe el atmışlar: Müzikle kendi hikâyelerini yaratıp (konsept albümün babası), bir de beklenmedik bir janr çeşitliliği sergiliyorlar. Ürkek ve gri sularda gezinirken mesela, albümün ortasında birdenbire bir şarkı çıkıverip insanı caz kulüplerine sürüklüyor veya trip hop'un en leziz tınılarına. Bir de müziğin genelinde Lynch-varî, rahatsız edici bir gariplik yok desek, yalan olur. Ancak işin şu gerçeği de var, bu diğer gruplardan herhangi biri, insanın içinde daha çok yer ediniyor.

 

Pozitif: Hakkını verelim, güzel isim. Bir de Mogwai, Nosaj Thing, ve David Lynch'in çocuğu gibiler.

 

Negatif: O çocuklardan çok var. Ayrıca birşeylerle uğraşırken çaktırmadan tüm albüm geçip gidebilir, dikkatinize.