Bantmag

KANADA’DAN HAKİKÎ, PROGRESİF POP JAPON TINILARI
YAMANTAKA//SONIC TITAN

YAZI: J.HAKAN DEDEOĞLU

KANADA’NIN BAĞRINDAN ÇIKAN ASYALILAR EKİBİ YAMANTAKA//SONIC TITAN, İYİ İŞLENMİŞ PROGRESİF POP GELENEĞİNDE ÖZLENEN BOŞLUĞU ÇOK SAĞLAM DOLDURUYOR, DİKKAT.

 

Adını ilk duyduğum anda kulaklarımı diken, dikkatimi çeken ve hemen sevmeye hazır eden ismiyle Yamantaka//Sonic Titan ilk albümünü birkaç ay önce yayınlamış olsa da 2008’den beri aktif olan bir proje. Grubu oluşturan iki asıl karakter Alaska B ve Ruby Kato’nun birlikteliği 2008 öncesinde Lesbian Fight Club isimli grupla başlamış… Açıkçası ben bu grubu hiç duymadım, isimleri de pek bir şey vaat etmiyor. Alaska ve Kato’nun diğer ortak noktaları ise ikisinin de çok yetenekli çizerler (bkz. albüm kapakları) ve Kanada’da yaşayan Uzakdoğulu göçmenler olmaları. Normalde kökenlerine vurgu yapmak yersiz olabilirdi ancak ikilinin de asıl yapmak istediği şey bu… Uzakdoğulu kökenlerine dair ne varsa bunu müziklerine, imajlarına katıyorlar ve grubu oluştururken dâhil ettikleri üyeleri de, kendileri gibi Yeni Dünya’ya Eski Dünya’nın doğusundan gelen müzisyenlerden seçmişler. Şarkılarında ise J-Pop’a özgü melodilerde geziniyorlar ve zaman zaman Japonca da söylüyorlar… Yani her şey onların Tokyo’dan uçuşa geçmiş yeni bir keşif oldukları yönünde emareler verse de onlar Kanadalı. Gözünü sevdiğimin yeni dünya düzeni…

 

Lesbian Fight Club (gerçekten çok kötü bir grup ismi) dağıldıktan sonra 2008 yılından başlayarak kendi parçalarını yazmaya başlayan ikilinin alâmet-i farikası, kendi tasarladıkları kostümleri, kendi icat ettikleri enstrümanları ve Çin opera sanatını indie dünyasına yedirebilme kabiliyetleri. Bu minvalde fazla grup olmadığını düşündüğüm Montreal’de belli bir camianın dikkatini çekmeleri de uzun sürmüyor hâliyle. Müziğin kalibresi büyürken kadro da genişliyor ve yine kendileri gibi sanatçı olan Uzakdoğulu ve Kanada yerlisi olan meslektaşlarını dâhil ederek bir kolektif hâline geliyorlar. Bugün grup 10 kişi…

 

Büyük sahne şovları, kostümleri, dinleyeni yutan büyük sesleri, Çin ve Japon mitolojisinden öykünen imgeleri ve sözleriyle YT//ST’nin bağlı olduğu Montreal kentinden kafayı dışarı uzatması ise ancak bu sene Psychic Handshake’den yayınladıkları albümleriyle gerçekleşti. Grupla aynı adı taşıyan albüm, vokallerde Uzakdoğulu üyeler barındıran kimi grupları fazlasıyla andırıyor aslında: Deerhoof (onlar kadar şeker değiller ama müzikleri daha görkemli), Enon (onlardan daha kırıklar), Blond RedHead (neyse ki o kadar pop değiller)… Yedi parçalık ilk albümleri bahsettiğim etkiler ve imgeler içerisinde gümbür gümbür ilerliyor. Melodik yapısının derinliğinin yanında gerçekten çok iyi işlenmiş parçalarla dolu. J-Pop gibi tınlayan bir parçadan sonra yedi dakikalık gürültülü bir fırtınaya yakalanabiliyorsunuz örneğin. Gözünüz üzerlerinde olsun, çok sağlam yeni bir ekip var piyasada… 

 

POZİTİF: Uzun zamandır dinlediğim en heyecan verici progresif pop-rock albümlerinden biri. Bir de o Uzakdoğu etkisine teslim olmamak elde değil.

 

NEGATİF: Ben yazmıyorum buraya bir şey. 

 

http://www.ytstlabs.com/blog