GİZLİ ZEVKLER
PIXIES OYUN HAVALARI
YAZI: SEDEN MESTAN
BU ÖYLE KAPI GICIRTISINA BİLE OYNAMAYA BAŞLAYANLARIN LANETLİ DURUMUNDAN ÇOK FARKLI. SERDE TEMBELLİK OLDUĞUNDAN VE TABİRİ CAİZSE PEK DE ÖYLE TARZIMIZ SAYILAMAYACAĞINDAN MÜZİK AÇIP GÖBEK ATMAYA MERAKLI TİPLER DEĞİLİZDİR GENEL OLARAK.
Birbirlerini yıllardır tanıyan ve arkadaşlıklarında her türlü seviyeyi atlamış insanların bir araya gelmesiyle ortaya çıkan o saçmalama hâli tüm bunlara sebep olmuştur belki de. Amma velâkin bazılarının “müziğe hakaret” olarak kabul edebileceği bu keşfimizin sonuna kadar arkasındayım: Pixies eşliğinde çok fena göbek atılıyor!
Gerdan kırmaya ilk kim başladı, içki masasına oturmuş muyduk yoksa gayet sakin bir kafayla mutfak tezgâhında domates mi doğruyorduk hiç hatırlamıyorum, ama bir gün bir şekilde olaylar kontrolden çıkıverdi işte. Ama gelin kabul edin, şu topraklar üzerinde doğup büyümüş birinin “Mr Grieves”in girişini duyduğunda bir yandan parmak şıklatıp diğer yandan da omuz sallamak için duyabileceği o güçlü arzuyu engellemesi ne kadar mümkün olabilir! İyice nevrotikleşip, belimize şal bağlayarak göbek atmaya koyulduğumuz coşkun anlardaki favori Pixies parçamız ise “Levitate Me”. Gittiğimiz konserlerde, sahne önünde pogo yapanlardan itinayla uzak durmaya çalışan bizler, bu tür anlarda birbirimizin üzerine basabilecek hâle geliyoruz.
Maalesef Pixies’in Bossanova ve sonrasındaki Trompe le Monde albümlerinde, eşliğinde göbek atılabilecek hiç şarkı yok. Şahsen benim, bu konuyla ilgili bir teorim de var: Malumunuz, Bossanova ve sonrasında Frank Black, Kim Deal’ı şarkı yazma sürecinden ekarte edebilmek için var gücüyle uğraşıyor. O hâlde sormadan edemiyorum, işin sırrı Kim Deal’da olabilir mi? The Breeders şarkıları “Connonball” ve “Istanbul” eşliğinde de çok şık oryantal dans figürleri sergilenebilir pekâlâ.
Konuyla ilgili çalışmalarımız sürüyor ama hazır lafı açılmışken siz bir de şunu dinleyin: The Cure, “Icing Sugar”.